12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/6129 Karar No: 2020/4320 Karar Tarihi: 10.06.2020
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/6129 Esas 2020/4320 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 23. Hukuk Dairesi, alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibi sırasında borçlu vekilinin takibe dayanak ilamın bölünerek ayrı ayrı takibe konu edilemeyeceğini belirterek takip dosyalarının birleştirilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin HMK'nun 168. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar, ilamın bölünmezliği ilkesi gereği borçlunun şikayetine haklı bularak takip dosyalarını birleştirmesi sebebiyle HMK 168. maddesi anlamında kesinlik kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Kararın uygulanması için 5311 sayılı Kanun ile değişik İcra İflas Kanunu'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddeleri uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddelerine ilişkin detaylı bilgi ise verilmemiştir.
12. Hukuk Dairesi 2019/6129 E. , 2020/4320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu vekilinin takibe dayanak ilamın bölünerek ayrı ayrı takibe konu edilemeyeceğini belirterek takip dosyalarının birleştirilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, alacaklı vekilinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkeme’since, HMK‘nun 168. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği, alacaklı vekilinin temyiz talebinin Bölge Adliye Mahkeme’since reddi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı alacaklı yanca temyiz talebinde bulunulduğu görülmüştür. Alacaklı vekilinin ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK"nun 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır. İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK"nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesi’nin, istinaf başvurusunun reddine ilişkin vermiş olduğu karar, HMK ‘nun 168. maddesi gerekçe gösterilerek kesin olarak verilmişse de; borçlunun birincil talebinin ilamın bölünmezliği ilkesi gereği, aynı ilama dayalı olarak birden fazla takip yapılamayacağı şikayeti olup, mahkemenin şikayeti haklı bularak takip dosyalarını birleştirmesi, HMK 168. maddesi anlamında kesinlik kapsamında değerlendirilemeyeceği, ilk derece mahkemesinin bu kararı şartları varsa istinaf ve temyiz kanun yoluna tabi olup, şikayet konusunun miktar olarak kesinlik sınırı altında olan ya da İİK‘da kesin olarak sayılan kararlardan olmadığı görülmekle, kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olup; mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesinin hukuki tanısı ve gerekçesi yerinde değildir. Buna göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi"nin 01/03/2019 tarih ve 2018/1604 E. - 2018/2437 K. sayılı temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, temyiz incelemesine geçilmekle; Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde istinaf başvurusunun reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi"nin 01/03/2019 tarih ve 2018/1604 E. - 2018/2437 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 371. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.