Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2869
Karar No: 2021/1867
Karar Tarihi: 30.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2869 Esas 2021/1867 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2869 E.  ,  2021/1867 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ... ½ paydaşı olduğu 386 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü, vekil kıldığı dava dışı kuzeni ... aracılığıyla davalı eşine satış suretiyle bedelsiz temlik ettiğini, davalının anlaşmalı boşanacağı telkiniyle hata ve hile ile devri sağladığını, davalının anlaşmalı olarak açılan boşanma davasını, taşınmazın devrinden sonra çekişmeli hale dönüştürdüğünü ileri sürerek dava konusu 386 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün ½ payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı, kredi temin ederek aldığı taşınmazın 1/2"şer payla davacı ile adlarına tescil edildiğini, kredi borcunun halen tarafından ödendiğini, davacının iradesi ve isteği doğrultusunda temlikin gerçekleştiğini, davacının iddiasını senetle ispatlaması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “... Dava dilekçesinin içeriğinden ve iddianın ileri sürüş biçiminden; davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Somut olayda, davacının çekişme konusu taşınmazın ½ payını davalıya anlaşmalı boşanmayı temin için verdiği dinlenen tanık beyanları ile kanıtlanmış olup, boşanma davasının da davalı tarafından ihtilaflı boşanmaya dönüştürüldüğü ve halen davanın derdest olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda davacının hileye düşürüldüğünün kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen davacı asil ... Soyaslan geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davalının sair temyiz itirazlarına gelince;
    Hemen belirtilmelidir ki; dava dilekçesinin sonuç ve istek kısmında her ne kadar yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması ifadesine yer verilmiş ise de, davacının aşamalardaki beyanlarında yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini istediği anlaşılmakla, dava dilekçesindeki ifadenin maddi hataya dayalı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
    Yine aynı Yasanın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
    Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın yalnızca ½ payı çekişme konusu iken, talep aşılmak suretiyle dava konusu taşınmazın tamamının iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazda davalıya ait ½ pay yönünden davalı adına tescil hükmü kurularak tescil sebebinin değiştirilmesi de doğru değildir.
    Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün birinci bendinde yazılı “... ili, ... mah. 386 ada, 21 parsel, 49/2296 arsa paylı, B Blok 1.kat 3 nolu bağımsız bölümde davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1/2 payın davacı ... adına, 1/2 payın davalı ... adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE,” ifadesinin hüküm kısmından çıkartılarak yerine “... İli ... Mahallesi 386 ada 21 parsel sayılı taşınmazda bulunan ve davalı adına kayıtlı olan 49/2296 arsa paylı B Blok 1. Kat 3 no’lu bağımsız bölümün ½ payının tapu kaydının iptali ile iptaline karar verilen ½ payın davacı ... adına tesciline, kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına” ifadesinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi