
Esas No: 2017/7120
Karar No: 2020/92
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7120 Esas 2020/92 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 01/04/2010 havale tarihli dava dilekçesi ile .... köyü 3250 parsel sayılı 66000 m2 taşınmazın 127 m2"sinin davacı tarafından satın alınarak adına tapuya tescil edildiğini, ancak Karataş Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/312 - 1998/68 sayılı kararıyla tescil harici bırakılmasına karar verildiğini, Türk Medeni Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 19.050 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1.254,76 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmekle Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 19.10.2011 gün 9103-10580 sayılı kararı ile “taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen gerçek bedeline hükmedilmesi gerekirken %65 oranında indirim yapılarak belirlenen değere hükmedilmiş olması isabetsizdir” denilerek bozulmuş, Hazinenin karar düzeltme talebinin de reddedilmesinin ardından mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 5.200,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, taraf vekillerince hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 03.03.2014 gün, 2013/20947 E. - 2014/5735 K. sayılı ilamıyla; "...bozma öncesi bilirkişi kurulunca tespit edilen değerin davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüyle, 1.254,76 TL tazminatın dava tarihi olan 15/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
Temyiz konusu yapılan miktar 2.080,00 TL’nin altındadır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5219 sayılı Kanunla değişik HUMK’nın 427. maddesi uyarınca, 2.080,00 TL’den az olan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin hükümler kesindir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE 15/01/2020 günü oy birliği ile karar verildi.