Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanık hakkında mühür bozma suçundan 10.12.2009 tarihinde kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde: 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.07.2012 tarihli iade kararının sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararından sonra mühür bozma suçundan kurulan hüküm hukuken geçersiz olup, sanık hakkında mühür bozma suçundan 10.12.2009 tarihinde verilen karara yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan 11.01.2013 tarihinde kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Kanun"un Geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4-a maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 29/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.