MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın konuşma zorluğu çektiği ve konuşmalarının bir kısmının anlaşılamadığı tutanaklara geçtiği halde, sanığa müdafii atanmayan suç tarihi itibariyle 21 yaşını doldurmayan sanık hakkında TCK"nın 33/son maddesinde öngörülen ceza indiriminden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin sanığın duyu ve algılama yeteneği konusunda adli rapor aldırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Müştekinin cep telefonunun çalındığı yerin, dış kabası tamamlanmış iç kısmı inşaat halinde olan daire olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
3-Savunması 26/11/2014 tarihinde yakalama kararı ile alınan ve zararı karşılamak istediğini belirten sanığa, müştekinin bildirdiği zarar miktarını, gerektiğinde ödeme yeri de belirlenmek suretiyle makul bir süre içerisinde tazmin imkanı sağlanıp, sonucuna göre hakkında TCK"nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek, yakalama kararının infaz cevabının mahkemeye ulaştığı ilk oturumda yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, 18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.