19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/25108 Karar No: 2021/1320 Karar Tarihi: 09.02.2021
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25108 Esas 2021/1320 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/25108 E. , 2021/1320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet,Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, katılan sıfatını alabilecek suretti suçtan zarar görmüş bulunan, CMK 206/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirtilen ve katılma talebinde bulunan Gümrük İdaresinin CMK 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik Gümrük İdaresi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, II-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi"nin davadan haberdar edilmeksizin yokluğunda karar verilmesi, 3- Sanık hakkında hükmedilen 25 gün adli para cezasının bir gün karşılığı 20 TL"den 500 TL adli para cezası bulunması yerine, hesap hatası yapılarak 600 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, 4-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nin 62/1. maddesi yerine 61. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, 5-Sanık hakkında kısa süreli hapis cezasına hükmedilmediği ve hapis cezası da seçenek yaptırıma çevrilmediği halde " 5237 Sayılı TCK’nun 50/6 maddesi gereğince, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceğinin ve bu kararın derhal infaz edileceğinin sanığa ihtarına,(ihtarat yapılamadı)" şeklinde karar verilerek hükümde karışıklığa neden olunması, 6-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile Gümrük İdaresi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.