20. Ceza Dairesi 2019/6424 E. , 2020/1256 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2018/203 esas, 2019/214 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 13/11/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Şüpheli ... hakkında, 05/10/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 20/01/2017 tarihli, 2016/134213 soruşturma ve 2017/302 sayılı kararı ile, beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilmediği, 20/01/2017 tarihinde infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 27/01/2017 tarihinde şüphelinin bulunduğu Maltepe Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yazı yazılarak yükümlü ön bilgilendirme formunun tebliğ edilmesinin istenildiği, yükümlüye tebliğ edildiğine ilişkin dosyada bir evrakın bulunmadığı, yükümlünün ceza ve infaz kurumundan hastaneye sevkedildiği, tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 09/05/2017 tarihli uyarılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre 15/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, 19/06/2017, 10/07/2017,31/07/2017 ve 24/08/2017 tarihli bireysel görüşmelerine katıldığı, 22/09/2017 tarihli grup/seminer çalışmasına katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 10/10/2017 tarihli uyarı yazısının 26/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, uyarı tebliğinden sonra 03/11/2017 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, 17/11/2017 ve 01/12/2017 tarihli bireysel görüşmelerine katıldığı, 15/12/2017 tarihli grup/seminer çalışmasına katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 20/12/2017 tarihli kararı ile yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 19/01/2018 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi/denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararı verildikten ve infazı için denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildikten sonra mahkemeden 06/02/2017 tarihinde vücut örneği alınmasına izin kararı talep edildiği, İstanbul Anadolu 4.Sulh Ceza Hakimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2017/533 değişik iş sayılı kararı ile şüpheliden vücut örneği alındığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesinin 30/03/2017 tarihli raporunda saç örneğinde uyuşturucu madde bulunduğunun tespit edildiği,
4- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/02/2018 tarihinde erteleme kararı kaldırılarak 16/02/2018 tarihli, 2016/134213 soruşturma, 2018/8624 esas ve 2018/7142 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/4-a maddesi yollamasıyla 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
5- Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli, 2018/203 esas ve 2019/214 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 58.maddesi gereğince cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen kararın 26/04/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... Balıkçı"nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 58. maddesi uyarınca sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2018/203 esas, 2019/214 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de, tekerrüre esas alınan İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/10/2016 tarihli ve 2016/21 esas, 2016/455 sayılı kararına konu mahkûmiyet hükmünün, incelemeye konu suçun işlendiği 05/10/2016 tarihinden sonra 27/11/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 58/1. maddesinde yer alan “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme gereğince, sanığın sabıka kaydındaki söz konusu ilâmın tekerrüre esas olamayacağı, sanığın adli sicil kayında tekerrüre esas alınabilecek surette başkaca bir mahkûmiyet kaydının bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2018/203 esas, 2019/214 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’nın 05/10/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2018/203 esas, 2019/214 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun’un 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58/1. maddesinde yer alan, "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır." şeklindeki düzenleme ve tekerrüre esas kabul edilen İstanbul Anadolu 27.Asliye Ceza Mahkemesinin 04/10/2016 tarihli ve 2016/21 esas, 2016/455 sayılı kararına konu mahkûmiyet hükmünün, incelemeye konu suçun işlendiği 05/10/2016 tarihinden sonra 27/11/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, koşulları oluşmadığı hâlde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2018/203 esas, 2019/214 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak ve mahkemenin uygulaması gözetilerek;
Hüküm fıkrasının, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin 6 ve 7.paragraflarının hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle DEĞİŞTİRİLMESİNE,
Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına,
Dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
26/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.