2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/5846 Karar No: 2021/260
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/5846 Esas 2021/260 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2020/5846 E. , 2021/260 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesinin 26/3/2019 tarihli ve 2018/493 esas, 2019/229 karar sayılı kararı ile boşanma ve ferileri yönünden hüküm kurularak kadın yararına 550 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, tarafların hükme karşı yaptıkları istinaf kanun yolu başvurularının esastan reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının kadın tarafından temyizi üzerine, hüküm Dairemizin 2019/12798 karar sayılı bozma ilamıyla “Kadının davasının kabulü gerektiğinden bahisle" bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince kadının davasının kabulüne karar verilmiş ve diğer fer’iler yanından kadın yararına 400 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bölge adiye mahkemesinin “Esastan red” kararına karşı sadece kadın tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğundan, kadın lehine hükmedilen 550 TL tedbir nafakası miktarı kadın için usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu itibarla, mahkeme tarafından bu yön gözetilmeden kadın lehine 400 TL tedbir nafakasına hükmedilerek tedbir nafakası miktarının azaltılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50. ve 51. maddeleri hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen mahalli mahkeme hükmünün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2021 (Per.)