Resmi belgede sahtecilik - banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4808 Esas 2019/8145 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK" nun 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK" nun 158/1-f, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Şikayetçi şirket yetkililerinin, sanığın yetkilisi olduğu şirkete sattığı mal karşılığı sanığın tek başına çek imzalama yetkisi bulunmadığı halde 10/12/2011 tarihli 2.016 TL"lik çeki tek başına imzalayarak verdiği, ayrıca 07/01/2012 tarihli 5003080 no"lu 2.478 TL"lik çeki ise diğer ortağı ile yetkileri dahilinde düzenlediği, her iki çekin karşılığının bulunmadığı gibi HSBC Bankasının cevabi yazılarında sanığın tek başına çek düzenleme yetkisinin bulunmadığının bildirildiği, bu suretle sanığın tek başına çek düzenleme yetkisi olmadığı halde çek düzenleyerek üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması gerektiği iddia edilen olayda;
Sanığın çeki düzenlediği tarihte yetkili olduğunu ve suça konu çeki yetkili olduğu tarihte düzenlediğini daha sonra şirkette yetki değişikliği yapıldığını savunduğu, banka yazılarına göre çeklerin sahte olmadığının belirlendiği, katılan vekilinin söz konusu çeklerin şirketleri tarafından 10/10/2011 tarihinde alındığına dair tahsilat makbuzu sunduğu, buna göre sanık müdafinin temyiz dilekçesinde sunduğu 23/12/2010 tarihli belgeye göre sanığın yetkili olarak göründüğü anlaşıldığından, gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından bu durumun doğruluğunun ve sanık müdafinin çek bedellerini ödediklerini savunması iddiasının araştırılmasından, sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediğinin karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.