Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/7334 Esas 2011/25792 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7334
Karar No: 2011/25792

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/7334 Esas 2011/25792 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararında, takibe dayanak yapılan bononun keşidecisine ve aval verene ilişkin bilgiler yer almaktadır. Mahkeme, aval verene mutlaka bir bono borçlusunun olması gerektiğini belirtmiş ve bonoda sorumlu olarak görülmeyen kişiler için verilen avalın geçersiz olduğunu vurgulamıştır. Kararda, bononun niteliğinin kambiyo senetlerine uygun olmadığından takibin iptal edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı İİK.nun 170a/2.maddesi gereğince re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ve bu karar oybirliğiyle alınmıştır. Kanun maddelerine göre, TTK'nun 614/1 ve 688/7 maddeleri, İİK'nun 366 maddesi ve H.U.M.K.'nun 428. maddesi referans alınmıştır.
12. Hukuk Dairesi         2011/7334 E.  ,  2011/25792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ümraniye 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/09/2010
    NUMARASI : 2009/69-2010/920

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Takibe dayanak yapılan 10.11.2008 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli bonoda keşideci olarak Dilber Şakar"ın adının yazılı olduğu, ancak karşısında parmak  izinin  bulunduğu, kefil olarak ise Y. Ş. tarafından senedin imzalandığı görülmektedir.
    TTK"nun 614/1.maddesi gereğince aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse, tıpkı onun gibi sorumludur. Takip konusu bonoda muteriz Y. Ş.   aval veren durumunda olup, yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca asıl borçlu gibi bu bonodan sorumludur. Ancak, lehine aval verilen kimse (yani olayımızda D.  Ş.  ) mutlaka bir bono borçlusu olmalıdır. Bonoda, sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir. Somut olayda görüldüğü gibi senette keşideci D. Ş."ın parmak izi  bulunmaktadır. Bu durumda TTK"nun 688/7.maddesi gereğince takibin dayanağı olan belge bono niteliğini taşımadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamaz. Hal böyle olunca keşideci için aval vermiş olan muteriz borçlu da bono bedelinden sorumlu tutulamaz.
    O halde mahkemece İİK.nun 170a/2.maddesi gereğince re"sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken avalist imzasının  borçluya ait olduğundan bahisle itirazın  reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.