MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı,
1-TCK"nın 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-TCK"nın 158/1-f, son, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılanlar vekili, sanık ... müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların katılanlar ... ve ...."ın iş yerine gidip, sanık ..."nın kendisini .... isimli şirketin sahibi gibi tanıtarak katılanlarda güven oluşturduğu ve aldıkları yakıt karşılığında daha önce katılan ..."nin iş yerinden boş olarak çalınan ve sahte olarak düzenlenen çekleri verdikleri, bu suretle üzerilerine atılı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar savunması, katılanlar ve tanık beyanları, fatura, kolluk tutanakları, vergi levhası, kartvizit, bilirkişi raporu ile dosya kapsamından, katılan ..."in kendisiyle bizzat anlaşma sağladığını belirttiği şahsın sunduğu kartvizitin aynısının, sanık ..."nın iş yerinde sanık ... telefonla cevap verdiği esnada kolluk tarafından masa üstünde ele geçirildiği, katılan ..."in sanık ..."yı bizzat teşhis etmesi, tanıklar .... ve ...."un sanık ..."yı soruşturma aşamasında alınan beyanlarında teşhis ettiği, mahkemede alınan beyanlarında ise yapılan teşhisi inkar ettikleri, ancak aradan geçen uzun zaman sonra beyanlarının alındığından hatırlamayabilecekleri veya katılanın şirketiyle iş akdinden doğan bir husumet olabileceği, tanık ...."ın soruşturma aşamasında alınan beyanında her iki sanığı da teşhis ettiği, vergi levhasında elle yazılı telefonun sanıkların rehberinde kayıtlı olan .... diye belirttikleri bir şahsa ait olduğu, kartvizitteki telefonların ise sanık ..."nın iş yerine ait olduğu, sanıkların tutarsız beyanları birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki eksik incelemeye yönelen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, delillerin takdirine, sanık ... müdafiinin sübuta, eksik incelemeye, delillerin takdirine, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ..."ın sübuta, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Belgede sahtecilik suçunda, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olup çekin unsurlarının tespiti gerektiği ve alınan bilirkişi raporunda da iğfal kabiliyeti konusunda bir kanaat bildirilmediği hususu da göz önüne alınarak, suça konu çeklerin aslının celbi sağlanıp incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili, sanık ... müdafi ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.