16. Hukuk Dairesi 2020/2222 E. , 2021/1989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, .... Köyü çalışma alanında bulunan 15, 21 ve 22 parsel sayılı 868.928.00, 1.443.400,00 ve 132.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, miktar fazlası olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve 14.10.2004 tarihinde hükmen tescil edildikten sonra, 20.12.2012 tarihli toplulaştırma neticesinde 15 parsel sayılı taşınmaz 118 ada 1, 119 ada 1, 120 ada 1, 127 ada 1, 207 ada 1, 241 ada 1, 242 ada 1 parsel numarasıyla; 21 parsel sayılı taşınmaz, 161 ada 1, 152 ada 1, 153 ada 1, 154 ada 1, 196 ada 1, 197 ada 1, 238 ada 1, 239 ada 1 parsel numarasıyla ve 22 parsel sayılı taşınmaz ise, 236 ada 2 ve 239 ada 1 parsel numarasıyla ve muhtelif yüzölçümlü olarak davalı Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların tapu ve vergi kayıt sınırları içerisinde kaldığını, her ne kadar taşınmazlar... Kadastro Mahkemesinin 1995/7 Esas, 2002/71 Karar sayılı kararına istinaden davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmiş ise de, tapu ve vergi kayıt uygulamasının yetersiz olduğunu ileri sürerek, dayanak tapu ve vergi kayıtlarının yeniden uygulanarak çekişmeli taşınmazların, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 118 ada 1, 119 ada 1, 120 ada 1, 127 ada 15, 207 ada 1, 241 ada 1, 242 ada 1, 151 ada 1, 152 ada 1, 153 ada 1, 154 ada 1, 196 ada 1, 197 ada 1, 238 ada 1, 239 ada 1 ve 236 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar ... ve arkadaşları adına hüküm yerinde yazılı paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacıların dayandıkları tapu kaydı sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacıların dayanak tapu kayıtları olan Mart 1952 tarih 21, 22, 23, Şubat 1965 tarih 2, Temmuz 1969 tarih 2, Mart 1976 tarih 12 ve Ağustos 1985 tarih 1 sıra numaralı tapu kayıtlarının oluşumlarından itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş, Mart 1952 tarih 21 sıra numaralı tapu kaydının... Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla mesaha düzeltimi yapılmış olmasına rağmen söz konusu dava dosyası celp edilmemiş, tapu kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmamış, dayanılan kayıtlar taşınmazlar başında yöntemince uygulanmamış ve tapu kayıt malikleri ile davacılar arasında akdi veya ırsi ilişki belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı tarafın tutunduğu Mart 1952 tarih 21, 22, 23, Şubat 1965 tarih 2, Temmuz 1969 tarih 2, Mart 1976 tarih 12 ve Ağustos 1985 tarih 1 sıra numaralı tapu kayıtlarının eksiksiz olarak tüm tedavülleri ile Mart 1952 tarih 21 sıra numaralı tapu kaydında yapılan mesaha artımına ilişkin... Asliye Hukuk Mahkemesinin dava dosyası getirtilmeli, dayanak tapu kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tespit tutanakları dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte... Asliye Hukuk Mahkemesinin sınır ve mesaha artırımı davası sonucunda oluşan tapu kaydının haritası uzman teknik bilirkişi eliyle zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Yasa"nın 20/A maddesine göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde tapu kaydının sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi istenilmeli, gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenerek tapu kaydının kapsamı duraksamasız şekilde saptanmalı, tapu kayıt uygulamasında varsa kaydın revizyon gördüğü parseller de dikkate alınmalı; tapu kayıt sınırlarının sabit sınırlı olup olmadığı belirlenmeli, gayri sabit sınır olduğunun anlaşılması halinde kaydın miktarı ile geçerli olacağı düşünülmeli, tapu kayıt malikleri ile davacılar arasında akdi veya irsi ilişki kurulmalı, çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, bu taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi hakka istinaden kullanıldıkları, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadıkları, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri imar-ihyaya konu edilmişlerse ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri ile imar-ihya ve zilyetlik durumlarını belirtir bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazları tüm yönleriyle gösterir yakın plan fotoğrafları çektirilerek dosyaya konulmalı; teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.