3. Hukuk Dairesi 2018/7119 E. , 2018/12077 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 25.09.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av....geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; muris ..."ın yasal mirasçısı olduğunu, murisin rahatsızlığı sebebiyle hastanede yatmakta iken lehine vasiyet edilen davalı tarafından yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama suretiyle 21/07/2006 tarih gece yarısı 00,30 da "Evlenme İrade Beyanı ve Vasiyetname" konulu yazıyı yazdırdığını, ardından ... 24.Noterliği"nin 21/07/2006 tarih ve 04742 sayılı muris ..."ın tarafından düzenlendiği, bildirilen vasiyetname düzenlendiğini, söz konusu vasiyetnamenin mutlak butlanla batıl olduğunu, vasiyetnamede görülen yazı ve imzanın zorlamayla yapıldığının açıkça aşikar olduğunu, uzun yıllar bir sigorta şirketinde üst düzeyde görevli olarak çalışan birinin yazısınn bu kadar çarpık ve düzensiz olmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini yansıtmadığını, dava konusu vasiyetnamenin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir sırada yanılma, aldatma veya zorlama sonucunda yapıldığını, yapılış zamanı ve içeriği açısından hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkisini talep ve dava etmiştir.
Davalı; bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, murisin dava konusu vasiyetname ile davalı lehine muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu, davacı ve diğer kardeşlerini de vasiyetname ile taşınmaz bırakıldığını, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, şekil şartlarına uygun, müteveffanın son arzularını içeren, tamamen hür irade ile yapılmış bir vasiyetname olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; birbirini doğrulayan ... Kurumu tarafından tanzim olunan raporlar ile vasiyetnamede belirtilen yazı ve imzaların murise ait olduğu ayrıca murisin akit tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile davacı tarafça ispatlanamayan ve yerinde görülmeyen iptali talebi ile koşulları oluşmayan ve yerinde görülmeyen tenkis taleplerinin de ayrıca reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve şekil eksikliği nedenleriyle iptali iddiasının yerinde olmadığının mahkemece belirlenmiş olmasına göre, davacı tarafın bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı tarafın vasiyetnamenin baskı nedeniyle yapılması nedeniyle iptali gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bir mahkeme kararının gerekçesi, davaya konu maddi olguların mahkemece ne şekilde nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar. Kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı gösterir.
Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız bulunduklarını anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntıları ile ortaya koyan, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek bir açıklık taşıyan gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin, her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasanın 141/3 maddesi ile ona koşut bir düzenleme içeren HMK"nun 297. maddesi de, işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
Somut olayda; davacılar tarafından vasiyetnamenin irade sakatlığı, ehliyetsizlik ile şekil eksikliği nedenleriyle iptali talep edilmiş ise de; kararda sadece ehliyetsizlik ve şekil eksikliğine nedenleri yönünden toplanan deliller değerlendirilmiş irade sakatlığı nedeniyle vasiyetnamenin iptali talebi yönünden toplanan deliller hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır. Diğer bir anlatımla, irade sakatlığı nedeniyle vasiyetnamenin iptali istemi yönünden gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuş olup, Yargıtay"ın hukuki denetim yapması imkansız kılınmıştır.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafın, davalının baskısı sonucu murisin vasiyetname yaptığı iddiası incelenmeli ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.