Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/8149 Esas 2011/25748 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8149
Karar No: 2011/25748

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/8149 Esas 2011/25748 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Söke İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. İcra mahkemesince, borçlu tarafından barınması için zorunlu olan haline uygun meskenin bedeli bilirkişilere tesbit ettirilmiş ve haczedilen yerin satışı kararlaştırılmıştır. Borçlu daha mütevazi koşullarda bir mesken alabileceği değerin belirlenmesi gerektiği, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığı belirtilmiştir. Kararda, İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun \"haline münasip\" evi haczedilemez olduğu ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği ifade edilmiştir. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Karara dayanak olan kanun maddeleri İİK'nun 366. maddesi ve HUMK’nun 428. maddesidir.
12. Hukuk Dairesi         2011/8149 E.  ,  2011/25748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Söke İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/12/2010
    NUMARASI : 2010/251-2010/393

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    İİK"nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
    Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tamamı borçlu M. D. adına kayıtlı olup, tapu kaydında Söke .. köyü, köy içi mevkiinde . parselde kayıtlı . miktarlı avlulu kargir ev olduğu görülmektedir.
    Temyiz olunan karara mesnet yapılan bilirkişi raporunda; taşınmazın . m2"lik avlu içinde olduğu ve üzerinde . m2"lik ana bina ile . m2"lik ek bina olmak üzere içinde müştemilat bulunan iki adet bina bulunduğu, evin değerinin arsası ile beraber 45.000 TL olduğu ve satılması halinde aynı yerden haline münasip meskeni aynı değerde edinebileceği rapor edilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira 320 m2 alan üzerinde, içinde müştemilatı bulunan iki evinde borçlunun meskeni olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu değildir. Bu nedenle borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde daha küçük haline münasip meskeni edinebileceği miktarın da belirlenmemesi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; öncelikle borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin nüfus kayıtları getirtildikten sonra, zabıta araştırması yaptırılarak bu kişilerin borçlu ile birlikte yaşayıp yaşamadıkları, geçimlerini nasıl temin ettikleri sosyal ve ekonomik durumları tespit edilip, bilirkişilerden ek rapor alınarak borçlunun açıklandığı üzere

    bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde halinde münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir. Bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.