11. Ceza Dairesi 2015/9328 E. , 2016/494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafıinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- TCK"nun 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Burada kamu idaresinin yasa ile yetkili makamlarının emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için eşyayı koruma altına alan ve başkalarının eşya üzerinde işlemde bulunmalarını önleyen iradesi, yasaya uygun olarak konulan bir mühürle açıklanmakta olup bu mührün açığa vurduğu iradeyi etkisiz hale getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem ile suç işlenmiş olmaktadır. Mühür bir işaret ve semboldür, o nedenle mührün maddi varlığına el sürülüp sürülmemesi suçun oluşmasına etkili değildir. Zira, önemli olan mühürle sağlanmak istenen amacın engellenmesidir. Dolayısıyla bu amacı ihlal etmeyen bir eylem nedeniyle mühür bozma suçunun işlendiğinden de söz edilemeyecektir. Bu suçun işlenmesi için failin mührün yetkili merci tarafından konulduğunu, bu mührün eşyanın varlığını sürdürme veya koruma amacı güttüğünü ve yaptığı hareketin mührü kaldırma veya konuluş amacına aykırı hareket etmeye yönelik olduğunu bilmesi ve bu hareketi istemesi bir başka ifade ile genel kast yeterli olduğundan suç işleme saiki önemli değildir. Failin yetkili idarenin koymuş olduğu mühürleme işlemini etkisiz hale getirmesi ile oluşacak olan ve TCK"nun “Kamu Güvenliği Aleyhine Suçlar” bölümünde yer alan bu suç tipinin hukuki konusu kamu otoritesinin korunması, suçun mağduru otoritesi zaafa uğratılan ve sürdürdüğü kamusal faaliyeti engellenen devlet olduğundan mühürleme sebebi ile işlemi yapan ve kamu otoritesini temsil eden kurum ile mühürleme sebebinin aynı veya farklı olması failin birden fazla mühürleme işlemine aykırı davranışında eylemlerin tek, zincirleme veya ayrı suçları oluşturup oluşturmadığının belirlenmesinde ölçüt olmadığı gibi aynı işyerinin farklı şubelerinde yapılan mühürleme işlemine aykırı davranışta da şubelerin farklılığı eylemlerin ayrı suçları oluşturduğunu kabule yeterli değildir. Diğer yandan ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29.03.2011 tarih 249/24 sayılı ve benzer birçok kararında da vurgulandığı üzere; aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması ve bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi halinde fail hakkında TCK"nun 43/1. maddindeki zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Ancak TCK"nun 43. maddesinde yer alan ve failin eylemleri arasındaki sübjektif bağı ifade eden "bir suç işleme kararının" bulunmaması veya eylemlerin yenilenen kast ile işlenmesi yada eylemler arasında hukuki kesinti meydana gelmesi halinde ise artık fail hakkında zincirleme suç hükümleri değil gerçek içtima kuralları uygulancaktır. Bu açıklamalar karşısında; sanığın ortağı ve yetkilisi olduğu ... Ltd. Şirketine ait Konak ilçesinde bulunan iki istasyonda lisanssız ve ruhsatsız gaz satışı yapıldığının tespit edilmesi nedeniyle... ve büyükşehir belediyesi yetkililerince kısa zaman aralıklarıyla mühürlenen işyerlerinde, mühürlerin fek edilerek satışa devam edildiğinden bahisle mühür bozma suçunun işlendiğinin oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen olayda; sanığın aynı suç işleme kararı çerçevesinde hukuki kesinti olmaksızın veya yenilenen kastla işlendiği tespit edilemeyen her iddianameye kadar olan eylemlerinin zincirleme biçimde işlenmiş bir mühür bozma suçunu, yenilenen kast ile veya iddianameden sonraki eylemlerin ise ayrı suçları oluşturacağı gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması yerine mühürleme işlemi yapan kurum ve işyeri sayısına göre eylemlerin ayrı suçları oluşturduğundan bahisle sanık hakkında yazılı karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- Hükmün B-la bendinde zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı 09/04/2008 ve 04/08/2008 tarihlerinin şikayet tarihi olmasına karşın suç tarihi kabul edilerek hükme esas alınması,
3- 02/06/2009 ve 06/05/2009 tarihli mühür bozma eylemleri mühürleme ve mühür fekki tutanaklarına göre sanığın Eski ... adresindeki işyerinde yapılmış olmasına rağmen ...adresindeki işyerinde yapılmış kabul edilerek hüküm tesis edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın korunmasına, 21/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.