17. Hukuk Dairesi 2016/4224 E. , 2018/8406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı şirketin davalı borçlu... Şirketine ham madde satımı nedeniyle alacaklı olduğunu, alacaklarının tahsili hususunda İstanbul .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/11236 sayılı dosyasından borçlu polimiks şirketi aleyhine icra takibine giriştiklerini ve takibin kesinleştiğini, davalı borçlu polimiks şirketinin alacaklarından mal kaçırma amacıyla hareket ederek 11/12/2013 tarihinde 1.000,00 TL bedelle polimiks markasını diğer davalı aynı iş kolunda faaliyette bulunan ... maddeler şirketine devrettiğini belirterek polimiks markasının davalı borçlu tarafından diğer davalıya devrine yönelik tasarrufun iptaline, cebri icra yapabilme, haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili; marka devri sözleşmesinin muvazaalı olmadığını, gerçek satış olduğunu 30.000,00 TL bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Maddeleri Tic. ve San. Ltd.Şti. vekili; davalılar arasında herhangi organik bağ hısımlık ilişkisi veya ticari ilişki bulunmadığı, iki şirketin aynı sektörde fakat farklı kollarda faaliyet gösterdiğini, devrin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; devrin alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak gerçekleşmediği, devrin gerçek devir olduğu ve bedelinin ödenmiş bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK"nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK"nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. İ.İ.K’nin 280/son fıkrasına göre ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur, karinenin ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir hükmü gereğince ticari işletme devri yönünden tasarrufun değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, mahkemece devrin alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak gerçekleşmediği, devrin gerçek devir olduğu ve bedelinin ödenmiş bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 02/01/2013 – 26/12/2013 yılları arasındaki ticari ilişki ve cari hesap alacağından doğduğu, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, takip dosyasından aciz vesikası hükmünde haciz tutanakları düzenlendiği, iptali istenen tasarrufun takip konusu alacaktan sonra yapıldığı ve davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından dava ön koşulları gerçekleşmiştir.
Dava konusu tasarruf olan polimiks markası 11/12/2013 tarihinde 1.000,00 TL bedelle diğer davalı ... maddeler şirketine devredilmiştir. Daha sonra devrin yapıldığı aynı noterliğin 13/12/2013 tarihli düzeltme beyannamesi ile önceki devir sözleşmesindeki devir bedeli olarak belirlenen 1.000,00 TL"nin 30.000,00 TL olarak düzeltme beyanları verilmiş, ayrıca bilirkişi incelemesinde marka devri için ticari defterlere 30.000,00 TL olarak işlenmiş ve bu bedelin ödendiği belirlenmiş olup, gerçek değer ile ödenen bedel arasında, gerçek değerin altında değer olmaması nedeniyle misli farkın bulunmamasına göre dava konusu tasarrufların İİK’nun 278/3-2 madde gereğince iptali gerekmiyor ise de mahkemenin sadece bir markanın devredildiği bu nedenle bu marka devrinin ticari işletme devri ya da ticari işletmenin önemli bir kısmının devri niteliğinde olmadığı yönündeki görüşüne katılma imkanı yoktur. Zira; dava konusu tasarruf; davalı borçlu ... Boya Paz.Ltd.Şti"nin aynı ismi taşıyan polimiks isimli markasının devri İİK’nun 280/3 madde gereğince ticari işletmenin önemli bir kısmının devri niteliğinde olup davanın kabulüne dava konusu tasarrufun davacının icra takip dosyasındaki alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.