11. Hukuk Dairesi 2016/12459 E. , 2017/2521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/06/2015 tarih ve 2013/327-2015/453 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 26/05/2010 tarihinde 10 yıl süreli franchise sözleşmesi akdedildiğini, 2013 yılının Ocak ayında davalı firmanın el değiştirmesi sonrasında 02/10/2013 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, davalının 29/07/2013 tarihli ihtarnamesi ile franchise kullanım ve malzeme bedeli olmak üzere toplam 34.115,90 TL"nin ödenmesini talep ettiğini, davalının kendi beyanına göre 15/07/2013 tarihi itibarıyle borcun bu miktar olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin 06/08/2013 tarihinde davalıya her biri 6.823,90 TL bedelli toplam 34.115,90 TL karşılığı kambiyo evrakı teslim ettiğini ancak davalının ... 19. İcra Müdürlüğü"nün 2013/24493 sayılı dosyasında teminat bonosuna dayalı olarak takip başlattığını, davalının 02/10/2013 tarihli ihtarnamede borcun 22.932,47 TL olduğunu bildirmesine rağmen müvekkilini 150.000,00 TL borçlu gösteridiğini, takip konusu senetten dolayı herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin kambiyo senedi olup, kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olduğunu aksinin senetle ispat edilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesi ile takip ve dava konusu senedin bir ilgisinin bulunmadığını, sözleşmede işbu senetten de bahsedilmediğini savunarak, davanın reddi ile davacının kötüniyet tazmimatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki tek ticari ilişkinin 26/05/2010 tarihli franchise sözleşmesi olup, sözleşmenin 6/1 maddesinde işletmecinin franchise verene 150.000,00 TL franchise ücreti ödeyeceği, 12. maddesinde de işletmecinin sözleşmenin imza tarihinde 150.000 TL tutarında banka teminat mektubu vereceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından 12. m. kapsamında teminat çeki verilmediğinin açıklandığı, davalının 29/07/2013 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedileceği ve zarar ve ziyanın tazmini ile birlikte verilen teminatın nakde çevrileceğinin ihtar edildiği, senedin tanzim tarihinin 18/02/2013, vade tarihinin 01/09/2013, sözleşmenin tanzim tarihinin 26/05/2010, feshin ihtar edildiği tarihin 02/10/2013 tarihi olduğu, davalının 29/07/2013 tarihinde teminatın nakte çevrileceğini ihtar etmesinden sonra 28/10/2013 tarihinde davaya konu senetten dolayı icra takibi yaptığı, senet metninde ""malen"" ibaresinin çizilerek ""nakden"" ibaresinin yazılı olduğu, senedin alacak senedi niteliğinde olduğu iddia edilmesine rağmen ispat yükü kendisinde olan davalı yanın defter ve kayıtlarında kayıtlı olmadığından, senedin sözleşme dışında herhangi bir ticari ilişki kapsamında verildiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının ... 19. İcra Müdürlüğü"nün 2013/24492 sayılı takip dosyasına konu 18/02/2013 tanzim, 01/09/2013 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı isteminin ise reddine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmitir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu senedin teminat senedi olup, taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesi dışında herhangi bir ticari ilişki kapsamında verildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, senedin teminat senedi olması işbu senetten dolayı borçlu olunmadığını göstermeyeceğinden, teminat senedinin aradaki franchise sözleşmesi nedeniyle verildiğinin sabit olması karşısında, davalının zararını kanıtlayarak zararını teminat bonosundan tahsil imkanı bulunduğu gözetilerek, aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan zararın tazmini için açılan diğer dava dosyası da celp edilerek, teminatı paraya çevirme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi açısından anılan dosyanın da sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.