17. Hukuk Dairesi 2016/3015 E. , 2018/8405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı kooperatifin üyesi iken hakkında haksız olarak üyelikten ihraç kararı verildiğini, bu ihraç üzerine ... 9 Asliye Ticaret mahkemesi Hakimliğinin 2003/506 esas sayılı kararı ile üyeliğin tespiti için dava açıldığını ve davanın Yargıtay incelemesinden geçerek 09/03/2006 tarihinde üyeliğin tespitine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliğinin 2006/684 esas sayılı dosyası ile davalı kooperatif aleyhine tazminat davası açtıklarını, Ticaret Mahkemesinin talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verdiğini, bu mahkeme kararının Yargıtay tarafından onandığını ve kesinleştiğini, kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, tapuları üyelerine dağıttığını, paralarının tahsil imkanı kalmadığını, diğer davalıların kooperatifin üyesi olup davalı ..."ın bu davalar devam ederken kooperatifin Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, davalı kooperatifin borcu ödemekten imtina etmekte olup halen borcun ödenmediğini, açıklanan nedenlerle davalı ... adına kayıtlı olan ... ... Mahallesi 46254 ada 1 parselde bulunan C Blok 11 nolu bağımsız bölüm ile davalı ... adına kayıtlı olan ... ... Mahallesi 46254 ada 1 parselde bulunan D Blok 14 numaralı bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile diğer davalı kooperatif adına hükmen tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davalı kooperatifin ekonomik olanakları oluştuğunda borcunu ödeyeceğini, borcunu ödemeden tasfiyesini sonuçlandırmasının mümkün olmadığını, davalıların ikisinin kooperatif üyesi iken yatırdıkları üyelik aidatları karşılığı bu dairelere sahip olduklarını, usulsüz bir devir veya mal kaçırma amaçlı bir devir yapılmadığını, davalı ..."ın kura çekiminden sonra kooperatife hisse satın almak suretiyle üye olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;davacının yolsuz olduğu ispatlanamayan tescilleri iptal ettirmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 284.maddesinde iptal davasının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosya içerisindeki belgelerden ve davalı borçlu kooperatif kayıtlarından; 02.08.2001 tarihinde alınan karar ile 11.08.2001 tarihinde kuraların çekildiği , 24.01.2004 günü yapılan genel kurul toplantısında tasfiye kararı alındığı ve 30.07.2004 tarihinde kooperatifin tasfiyeye girdiği, 30.12.2005 tarihinde de tahsisen tapuların verildiği, buna göre dava konusu borçlu kooperatife ait dairelerin davalılara 30/12/2005 tarihinde tahsis(ferdileşme tarihi) edildiği davanın ise 12/09/2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre İİK"nun 284.madde kapsamında 5 yıllık süre geçtiğinden mahkemece İİK’nun 284.maddesi kapsamında hak düşürücü süre tartışılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.