12. Hukuk Dairesi 2016/16213 E. , 2017/8300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına, takibe dayanak belgenin İİK"nun 68. maddesi anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı gerekçesi ile bu yöndeki istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi ve borcu kabul etmişse, alacaklının artık İİK"nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur.
Somut olayda, her ne kadar takip dayanağı alacağın kaynağı olarak gösterilen belgeler, İİK"nun 68/1. maddesindeki belgelerden değil ise de, borçlunun, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinin 2 no"lu bendinde, "...alacaklıya tüm alacağı ödene gelmiştir...” şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinin 3 no"lu bendinde de, “...borca itirazımda belirttiğim gibi benim davacıya olan borçlarımın tamamı ödendiğinden aramızda bir alacak verecek de kalmamıştır...” şeklindeki beyanı ile alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre, alacaklının itirazın kaldırılması isteminde İİK"nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanması gerekmez. Bu ilke HGK"nun 01/12/1985 tarih ve 1984/12-257 E.-984 K. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir.
O halde, mahkemece, borçlunun ödeme iddiasını İİK"nun 68/1-2. maddeleri uyarınca maddede sayılan belgelerle kanıtlayamadığı gözetilerek esasa ilişkin itirazlarının da kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.