14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1337 Karar No: 2016/3288 Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1337 Esas 2016/3288 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/1337 E. , 2016/3288 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydında paydaş ""..."" olduğu halde nüfus kaydında ve mirasçılık belgesinde "".."" olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya idari yoldan mümkünse bu tapu malikinin isminin düzeltilmesi olmadığı takdirde tapuda kayıt düzeltme davası açmak üzere yetki ve makul süre verilerek bu çelişki giderildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilirken davacını payının kendi üzerine bırakılmasına karar verilmemesi de yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.