Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2552
Karar No: 2019/444
Karar Tarihi: 24.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2552 Esas 2019/444 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bankanın, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için icra takibi başlattığı ve müvekkili aleyhine de takip yaptığı gerekçesiyle açılan menfi tespit davasında, yapılan yargılamada davanın konusuz kaldığına karar verilmiştir. Mahkeme tarafından verilen kararda, davacı tarafın kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 16.150 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, karar metnindeki vekalet ücreti tutarı yanlış hesaplandığı için, yapılan düzeltme sonrasında 8.075 TL nispi vekalet ücreti tayin edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305/2. maddesine göre hüküm fıkrasının tavzih yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı belirtilmiştir. Kararda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi açıklanarak, anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/2552 E.  ,  2019/444 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün ve 16.03.2017 tarihli ek kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı .... arasında 02.07.2012 ve 24.05.2013 tarihli kredi sözleşmelerinin akdedildiğini, müvekkilinin 12.01.2010 tarihli ipotek senedi ile taşınmazı üzerinde, ..."in kredi borcu için teminat olmak üzere davalı banka lehine 170.000-TL bedelli ipotek tesis ettiğini, ancak müvekkilinin söz konusu kredi sözleşmelerini imzalamadığını ve devamında da ipotekli taşınmazı ..."e sattığını, ancak davalı bankanın, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için kredinin asıl borçlusu ve kefilleri aleyhine başlattığı icra takibinde, müvekkili aleyhine de takip yaptığını belirterek, müvekkilinin.... İcra Müdürlüğü"nün 2014/8172 sayılı icra takibi dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile, davacı tarafın ... İcra Müdürlüğünün 2014/8172 sayılı icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, verilen bu kararın temyizi üzerine Dairemizce 2015/12254 E., 2016/4394 K. Sayılı, 10.03.2016 tarihli bozma ilamında ""Taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis eden davacı yanın, ipotekli taşınmazı icra takibinden önce dava dışı asıl borçluya devrettiği dosyadan anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davacı hakkında icra takibi yapması haksızdır. Ancak, dava tarihinden sonra davalı banka tarafından icra müdürlüğüne verilen 02.06.2014 tarihli dilekçe ile, davacı hakkında işlem yapılmaması yönünde talepte bulunulması nedeniyle, menfi tespit davası konusuz kalmıştır.
    Mahkemece, dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gibi, kabule göre de; dava konusu icra takibinde davacının 170.000-TL ipotek limiti ile sorumlu olduğu gözetilmeksizin, tüm takip miktarı üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmayıp, bozmayı gerektirmiştir."" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 66.479,43 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı vekilinin 08.03.2017 tarihli maddi hata düzeltim talep dilekçesi üzerine 16.03.2017 tarihli ek kararla " kararın hüküm fıkrasının 5. paragrafındaki "...66.479,43 TL vekalet ücretinin..." ibaresinin "...16.150,00 TL vekalet ücretinin ...." olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
    1-Mahkemece karar verildikten sonra hüküm fıkrasında değişiklik yapılmak suretiyle tavzih yapılmıştır ancak, hüküm verildikten sonra HMK 305/2. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasının tavzih yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece verilen tavzihe ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda dava tarihinden sonra davalı banka tarafından icra müdürlüğüne verilen 02.06.2014 tarihli dilekçe ile, davacı hakkında işlem yapılmaması yönünde talepte bulunulması nedeniyle, menfi tespit davası konusuz kalmıştır.
    Hal böyle olunca, davalı banka vekilinin anılan dilekçesinin ön inceleme tutanağı imzalanmadan önceki tarihli olduğu gözetilerek dava konusu ipotek bedeli olan 170.000,00 TL üzerinden davacı yararına tarife hükmüyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK 438/7 madde hükmü gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle 16.03.2017 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 5. bendinde yer alan kararda yer alan ".. 66.479,43 TL vekalet ücretinin ...." ibaresinin ve rakamının hükümden çıkarılarak yerine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesi hükmü gereğince hesaplanan " 8.075,00 TL nispi vekalet ücretinin” ” ibaresinin ve rakamının yazılmasına ve hükmün düzeltilen bu şekliyle ONANMASINA,peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi