Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14340
Karar No: 2018/20104
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/14340 Esas 2018/20104 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/14340 E.  ,  2018/20104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bünyesinde hizmet veren Burger King...şubesinde 17.08.2004 tarihinde çalışmaya başladığını asistan mağaza müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca bölge müdürü olarak çalışan ...’ın hakaretlerine maruz kaldığını, 25.05.2013 tarihinde yapılan hakaretlere dayanamayarak istifa ettiğini, bunun haklı fesih hükmünde olduğunu, çalıştığı süre boyunca haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunduğunu bunun ... sistemi ile de tespit olunduğunu beyanla kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını ve fazla çalışma yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesini istifa yoluyla sonlandırıp sonlandırmadığı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshedip feshetmediği noktasında toplanmaktadır.
    Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı sebeple iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin süreli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı Kanun"un 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında Kanunda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.İşçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim süresi tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer.
    İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez. Dairemizce bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği, bununla birlikte işveren feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
    İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde, işçi ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanamaz. İstifa durumunda işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden, istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.
    Somut olayda, davacı işçi hem matbu hem de matbu beyanı el yazısı ile kaleme alarak 25.05.2013 tarihinde işyerinden kendi isteğiyle istifa ettiğini imzalı dilekçesiyle beyan etmiştir. Aynı gün yine hem matbu hem de matbu ibranamenin el yazısı ile yazdırılmış haliyle ibraname düzenleyerek işten ayrılmıştır. Ayrıca işveren aynı gün kasada 85 TL açık olduğunu ve davacının kendisine yalan beyanda bulunduğuna dair tutanak tutmuştur.
    Davacı tanıkları yeminli beyanlarında olay tarihinde daha önceki zamanlarda olduğu gibi Bölge Müdürü ... tarafından yaptığı kontrol sırasındaki eksiklikler nedeniyle hakaret edildiğini, davacıya çıkış için zorla kağıt imzalatıldığını beyan etmişlerdir. Hatta davacı tanıklarından ... tanık gösterildiğinde ... tarafından tanıklık yapmaması için baskıya maruz kaldığını, daha sonra operasyon Müdürü ... ile birlikte kendisine tanıklık yapmazsa yönetici yapacaklarını söylenip düşünmesini istediklerini, tanıklık yapma kararı nedeniyle yapılan baskıya dayanamayarak kendisinin de istifa ettiğini beyan etmiştir. Davalı tanığı olarak dinlenilen bölge müdürü ... ise “davacının çalıştığı restoranta gittiğinde düzensiz ve kirli olduğunu tespit ettiğini ayrıca 3 hafta öncesinde tespit ettiği 7 tane armatürün de halen tamir edilmemesi nedeniyle elektrikçi çağırmasını söyleyip ayrıldığını ancak 1 saat sonra aynı yere tekrar gittiğini, davacıyı otururken gördüğünü halen çalışmanın başlamadığını, neden hazırlık yapmadığını söylediğimde bana istifa edip işi bırakacağını söyledi” şeklindeki ifadesiyle olayı açıkladığını, davacının hiçbir beyanda bulunmaksızın orayı terketmesi mümkün ve haklı fesih için yeterli iken davacıdan hem matbu ve hem de el yazısı ile yazdırılmış ve imzalanmış şekilde ikişer adet istifa ve ibraname alındığı, bunun da baskının açık göstergesi olduğu, ayrıca aynı gün kasa açığı nedeniyle tutanak tutulup bunun da baskı aracı yapıldığı dosyadan tespit edilmiştir. Davacının kıdemi yaklaşık 9 yıl olup hiçbir sebep yok iken istifa dilekçesi vermesi de hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu nedenle iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilmeli ve kıdem tazminatının kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olmuştur.
    3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi işe giriş çıkış kayıtlarına göre fazla çalışmasının bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacı işyerinde kart basma sistemi (... sistemi) kayıtları olduğunu belirterek birkaç sayfa da kayıt ekleyerek fazla çalışma alacağı talep etmiştir. Davalı şirketçe ... sistemi kayıtları da dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi tarafından taraflarca sunulan kayıtlar karşılaştırmalı ve ayrıntılı incelenmediği gibi davacı tanıklarının şirket tarafından işe giriş çıkış kayıtları üzerinde oynama yapılıyordu beyanı da dikkate alınmamıştır. Aynı işverene ait başka bir işyerine ait Dairemizin 2017/34733 esas sayılı dosyasında “işe giriş çıkışları kayıt altına alan ... Kayıt Cihazı ve kayıt sistemi üzerinde inceleme yatırılmak üzere görevlendirilen teknik bilirkişi raporunda, işyerinde bir süredir bu cihazın kullanılmadığı belirtilmiş ve davalı işyerinin yanındaki başka bir işyerinde kullanıldığı anlaşılan aynı cihaz üzerinden yapılan incelemede, cihazın yüklenecek veri tabanına uygun cevap vereceği, veri tabanının objektiflik, tutarlılık ve keyfilikten uzak olacak biçimde kurgulanması halinde objektif kayıtlar yapabileceği, aksi halde yetkilinin tercihlerine uygun cevap vereceği ve objektif kayıt yapmasının mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Anılan cihazdan alındığı belirtilen ve yargılama aşamasında sunulmayıp Dairemiz bozma kararından sonra sunulan kayıtlarda davacı imzası bulunmadığı gibi çalışma süresinin günlük yedi buçuk saati hiç geçmediği, ancak davalı tanıklarının dahi günlük yedi buçuk saati geçen çalışmalar olduğu yönünde beyanları olduğu dikkate alındığında; işverenin tercihine uygun cevap vermeye müsait olan cihazdan alınan kayıtların davalı tanık anlatımları ile bile çelişkili olduğu ve böylelikle güvenilirliğini yitirdiği tartışmasızdır.” şeklinde tanık beyanlarına göre inceleme yapılması gerektiği yönünde bozma yapılmıştır. Davacının fesihten önce çalıştığı işyerinde kullanılan cihazın teknik bilirkişi marifetiyle dosyadaki çıktılarla birlikte incelenmesi ve üzerinde oynama yapılabileceğinin tespit edilmesi halinde tanık beyanları değerlendirilerek davacının varsa fazla çalışma alacağının tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.09.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi