Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9761
Karar No: 2016/475
Karar Tarihi: 21.01.2016

Hırsızlık - resmi belgede sahtecilik - iftira - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9761 Esas 2016/475 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın hırsızlık ve iftira suçlarından mahkum olduğu fakat etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı için TCK 269. maddesinin tatbiki aleyhe temyiz bulunmadığı belirtilmiştir. Sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gereken haklardan yoksunluğun gözetilmemesi isabetsizlik olarak değerlendirilmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davada suça konu belgenin sahte olduğu ilk bakışta anlaşıldığından aldatma kabiliyeti bulunmadığının ve suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanığın gerçekte var olmayan kimlik bilgilerini kullanarak soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla yalan beyan suçu işlediği kabul edilmiştir. Sanığın temyiz itirazları kabul edilerek hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) 269. maddesi: Mahkûmiyet halinde, haklardan mahrum edilmeye karar verilen kimse, müddeti bitmeden veya salıverilinceye kadar, hükümlülük süresinden, yaşıtlarına göre mahrum bırakılabileceği haklardan faydalanmaz.
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi, 1. fıkrasının (c
11. Ceza Dairesi         2015/9761 E.  ,  2016/475 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2015/399623
MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/10/2011
NUMARASI : 2011/263 (E) ve 2011/446 (K)
SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, iftira, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

I- Sanığın, hırsızlık ve iftira suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanığın hırsızlık suçundan yakalanmasının ardından polislere kendisini A.. T.. olarak tanıttığı ve kimlik bilgilerine ilişkin sorulara cevap verememesi üzerine asıl kimliğini açıklamak zorunda kaldığının anlaşılması karşısında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilmeden TCK 269. maddesinin tatbiki aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
1- Sanığın A.. T.. adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, 13/07/2011 tarihli duruşmada mahkemece yapılan gözlemde, fotoğrafta soğuk mühür izinin olmadığının tespit edilmesi, Dairemizce dosyaya intikali sağlanan suç konusu belge aslı üzerindeki inceleme neticesinde de fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının görülmesi karşısında suça konu belgenin sahte olduğu ilk bakışta anlaşıldığından aldatma kabiliyeti bulunmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanığın, işlediği suç nedeniyle yakalandığında kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kimliğini A.. T.. olarak bildirerek, bu kimlik bilgileriyle yakalama muhafaza altına alma tutanağı düzenlendiği anlaşılmakla; eylemin, bildirdiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olan bir kişiye ait olması durumunda 5237 sayılı TCY.nın 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki “iftira” suçunu, gerçekte var olmayan kişiye ait olduğunun saptanması halinde ise, aynı Yasanın 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı nazara alınıp, olayda da A.. T.."ın gerçek kişi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla sanık hakkında iftira suçundan hüküm kurulduğu gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan yalan beyan suçundan da ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi