12. Ceza Dairesi 2019/458 E. , 2019/10824 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Tehdit, hakaret, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Sanığın mağdur ...’ya yönelik tehdit suçundan dolayı TCK’nın 106/1-1, 43/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanığın mağdurlar ... ve Ayfer’e yönelik hakaret suçundan dolayı TCK’nın 125/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mağdur sayısınca ayrı ayrı mahkumiyet
3- Sanığın mağdur ...’ya yönelik görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/2-1, 43/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Tehdit, hakaret ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığına, CMK’nın 232/1. madde ve fıkrasında öngörülmemesine rağmen “Türk Milleti” yerine “Türk Ulusu” ibarelerinin yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım yanlışlığı, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin suç tarihinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi, mahallinde ilave edilmesi mümkün noksanlık olarak kabul edildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın, kayden 20.06.1996 doğumlu olan mağdur ... ile 2014 yılının Ocak ayında tanışıp, onunla sevgili oldukları ve mağdurun henüz 18 yaşını doldurmadığı dönemde, mağdurun rızası dahilinde kaydettiği mağdurla öpüştükleri ana ilişkin fotoğrafları, mağdur tarafından aralarındaki ilişkinin 2014 yılının Haziran ayında sona erdirilmesine tepki olarak, mağdurla beraberken açtıkları ve şifresini değiştirdiği facebook hesabında 14.07.2014 tarihinden itibaren yayımladığı, aynı dönemde kaydettiği mağdurun cinsel organını da gösteren tamamen çıplak fotoğraflarını ise 27-28.07.2014 tarihlerinde mağdurun arkadaşına ve yemek siparişi verilen bir facebook hesabının sahibine gönderip, 15.09.2014 tarihinde de kullanıcısı olduğu facebook hesabı üzerinden yayımladığı iddia ve kabulüne konu olayda;
Mağdurla öpüştükleri ana ilişkin fotoğrafları onunla beraberken açtıkları facebook hesabı üzerinden yayımlamak ve mağdurun çıplak fotoğraflarını başkalarına mesaj olarak göndermek suretiyle mağdurun cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin özel görüntülerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda ifşa eden sanığın eylemlerinde zincirleme şekilde TCK"nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğu; ayrıca, mağdurun, cinsel arzuları tahrik ve istismar eden, toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki 17 yaşında iken çekilmiş çıplak görüntülerini, kullanıcısı olduğu facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden 15.09.2014 tarihinde yayımlayan sanığın, anılan tarihte gerçekleşen eylemi açısından, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yanı sıra TCK"nın 226/5. madde ve fıkrasında tanımlanan müstehcenlik suçunu da işlediği anlaşılmakla, sanık hakkında 15.09.2014 tarihli eylemi ile ilgili olarak TCK"nın 44/1. madde ve fıkrasında düzenlenen fikri içtima kapsamında daha ağır cezayı gerektiren TCK’nın 226/5. madde ve fıkrasındaki müstehcenlik suçundan ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yalnızca zincirleme şekilde görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve sanık müdafiinin sübuta, hükmedilen ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B) Tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
a) Sanığa yüklenen suçların işleniş biçimine, zamanına, gerçekleşme şekillerine göre; karar tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve TCK"nın 106/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. madde ve fıkrasına 26.06.2009 tarihli 5918 sayılı Kanun"un 8. maddesiyle eklenen ve 09.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü gereğince suç tarihi itibariyle uzlaşma hükümleri uygulanamayan hakaret suçu açısından da 6763 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik uyarınca uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiğinin anlaşılmış olması karşısında, TCK"nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre tehdit ve hakaret suçlarından dolayı sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.