14. Hukuk Dairesi 2015/15995 E. , 2016/3273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.03.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ve vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dışı arsa malikleri ile davalı yüklenici.... arasındaki 14.05.2010 günlü... Noterliği’nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan (B) blok 6 numaralı bağımsız bölümü yüklenicinin taşınmazın çevre düzenlemesi işi karşılığı dava dışı.... temlik ettiğini, tadilat planı ile 8 numaraya dönüşen bağımsız bölümü de.... 15.09.2011 günlü sözleşme ile tarafına temlik ettiğini, edimini yerine getirdiğini tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Davalı, davacı ile aralarında bir sözleşme bulunmadığını, davacının sözleşme bedelini ödemediğini... İnşaatın edimini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın dava dışı temlik edenin edimlerini yerine getirmediğinden hak etmediği bu haliyle davacıya temlik koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir.
Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dışı arsa malikleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava konusu bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ile dava dış... arasındaki adi yazılı tarihsiz olarak düzenlenen sözleşme uyarınca 16 parsel sayılı taşınmazdaki (B) blok 6 numaralı bağımsız bölüm satışı yapılmış, taşınmaz bedelinin ise bağımsız bölümün bulunduğu inşaatın çevre duvarının yapımı olduğu belirtilmiştir. Davacının sunduğu, davalı ile dava dışı.... Ticaret... arasındaki 15.09.2011 günlü sözleşmede de duvarın özellikleri ve nasıl olması gerektiği belirtilmiştir. Dava dışı ... Ticaret de temlik aldığı bu taşınmazı 15.09.2011 günlü sözleşme ile davacıya temlik etmiştir. Dava konusu kat irtifakı kurulu 16 parsel sayılı taşınmazdaki (B) blok, birinci kat, 8 numaralı bağımsız bölüm tapuda davalı yüklenici adına kayıtlıdır.
Davacıya taşınmazı temlik eden...Ticaretin edimlerini yerine getirme hususunda bir araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle, 15.09.2011 günlü sözleşme ile...Ticaretin yüklendiği edimlerini yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi için işin uzmanı olan inşaat mühendisi ve mimardan oluşan bilirkişi heyeti ile taşınmaz başında keşif yapılarak varsa taraf tanıkları da dinlenerek bilirkişilerden rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.