10. Hukuk Dairesi 2018/4047 E. , 2018/6960 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davalıya yersiz olarak ödenen aylıkların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadı için başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalıya, babasından dolayı yetim aylığı bağlandığı, Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından yapılan araştırmalar sonucu davacının boşanmış olduğu eşi ile birlikte fiilen yaşamakta olduğu tespit edilerek almakta olduğu aylığın kesildiği ve adına borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanun"un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında; eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
12.02.2013 tarihli Sosyal Güvenlik Denetmen raporunda, davalının ikamet ettiği apartmanın yöneticisi ...’ın; apartmanın ... blok 3 nolu dairesinde ...’ın, eşi, annesi ve babası ile birlikte yaşadığını, 2010 yılı içerisinde aidat makbuzlarının ... adına kesilmekte iken...’nin annesinin bundan sonra makbuzların... adına kesilmesini istediğini beyan ettiği, Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından davalının ikametine gidildiği, kapıyı davalının boşandığı eşi ...’ın açtığı, beyanları alınan davalı ve boşandığı eşinin benzer beyanlarda bulunarak ...’ın müşterek çocukları olan ve trafik kazası geçiren çocukları...’yi ziyaret için adreste bulunduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır. 10.11.2015 tarih ve 2015/17124, 2015/19173 E, K sayılı Bozma ilamında, ...’ın geçirdiği beyan olunan trafik kazasının araştırılması gerektiği belirtilmiştir.Mahkeme tarafından Şabanözü İlçe Emniyet Amirliğinin 27.09.2017 ve Şabanözü İlçe J.Komutanlığı’nın 29.09.2017 tarihli yazılarında belirtilen şahıs adına trafik kazasına dayalı bir soruşturmanın bulunmadığı bildirilmiştir. Kurum tarafından yapılan ilk inceleme ve araştırmada apartman yöneticisinin ayrıntılı şekilde verdiği beyan, denetim anında davalının boşandığı eşinin davalıya ait adreste bulunması ve müşterek çocuklarının trafik kazası geçirdiğine ilişkin herhangi bir soruşturma bulunmaması hususları dikkate alındığında davalı ve boşandığı eşinin boşandıktan sonra da fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri anlaşılmaktadır.
Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Sosyal Güvenlik Denetmeni Raporunun aksi eşdeğer belgelerle ispat edilememiş, toplanan sair deliller ise tutanağın aksini ispata yeterli olmamıştır. Bu nedenle davacı Kurum işlemi yerinde olduğundan, davanın kabulü gerekirken mahkemece davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.