Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/15864 Esas 2016/3268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15864
Karar No: 2016/3268
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/15864 Esas 2016/3268 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/15864 E.  ,  2016/3268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.05.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.07.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    (Muhalif)

    K A R Ş I O Y
    Davada, davacının paydaş bulunduğu taşınmazdan pay satın alan davalıya karşı önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmiştir.
    Mahkemece, davanın konusunun 18.2.2011 tarihli pay satışı olduğu, yargılama aşamasında davalı tarafın diğer hissedarlardan yeni pay satın aldığı, ikinci pay satışına yönelik olarak 2 yıllık hak düşürücü süre içinde şuf"a davası açılmadığı böylece davalının paydaş konumuna geldiği, şufa davasının amacının ise paydaşlar arasına yabancı birinin girmesini engellemek olduğu
    böylece şufa hakkının yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş; Dairemiz çoğunluğunca usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    TMK"nın yasal önalım hakkını düzenleyen 732. maddesine göre; paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payının tamamını veya bir kısmını üçüncü şahsa satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler. Esasen önalım hakkının kullanılmasında bir zorunluluk yoktur. Paydaşların tamamı, biri ya da birkaçı bu hakkı kullanabileceği gibi kullanmayabilir ya da kısmen kullanabilir. Önalım hakkı kullanılmazsa satın alan 3. şahıs doğal olarak paydaş konumunda kalır. Yine önalım hakkının birkaç pay yönünden kullanılıp bir kısım pay dışarda kalınca da yine 3. şahıs paydaş olacaktır. Önalım hakkı salt 3. kişinin paydaşlığını önlemeye yönelik olarak düzenlenmiş değildir. Aksine paydaşların bu haktan yararlanmasının gerekçesi olarak kabul edilmiştir. Özü itibariyle de mülkiyet hakkının sınırlandırılması kapsamında yasal düzenlemeyle paydaş lehine kabul edilmiş bir haktır.
    Kural olarak davaya konu pay kendi içinde bölünerek, (örneğin bir tam pay 1/2"si tecezzi edilerek) önalım davasına konu edilemez ise de her bir pay satışı ayrı ayrı önalım hakkının konusunu oluşturabilir.
    Somut olayda da ilk pay satışı yönünden davacı paydaş önalım hakkını kullanmıştır. Yargılama aşamasındaki 2. pay alımına ilişkin olarak paydaşı dava açmaya zorlamak Anayasada düzenlenen hak arama özgürlüğüne ve HMK"nın 24/2 maddesine aykırıdır.
    Kaldı ki 2. pay satışı davalıya değil de bir başka 3. kişiye satılsa ve önalım hakkı da hak düşürücü sürede kullanılmasaydı, davacının ilk satışa yönelik önalım hakkı düşecek miydi?
    Bu itibarla Sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmadığımı, usul ve yasaya aykırı olan mahkeme kararının bozulması gerektiğini bildirir karşı oyumdur.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.