
Esas No: 2019/7371
Karar No: 2020/1253
Karar Tarihi: 26.02.2020
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/7371 Esas 2020/1253 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/722 esas,2017/97 sayılı kararı ile İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/649 esas,2019/172 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık ... hakkında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 25/11/2010 tarihli, 2010/97285 soruşturma, 2010/55474 esas ve 2010/33743 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/01/2011 tarihli, 2010/1786 esas ve 2011/65 sayılı kararı ile; TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca sanığın bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 23/02/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
2-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24/10/2011 tarihli ve 2011/7136 DS sayılı çağrı yazısının 11/11/2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/04/2012 tarihli, 2012/133 esas ve 2012/581 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 10/10/2016 tarihli, 2013/1516 esas ve 2016/2874 karar sayılı ilamı ile, hükmün bozulmasına karar verildiği,
4-Bozma üzerine dosyanın İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/722 esasına kaydedildiği, bozma ilamına uyulduğu, kanun yararına bozma istemine konu İzmir 40.Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli, 2016/722 esas ve 2017/97 sayılı kararı ile, sanığın “6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki TCK’nın 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 68.maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191/1 maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca TCK’nın 191.madde hükümleri çerçevesinde 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, bu süre içinde herhangi bir yükümlülük altına alınmasına yer olmadığına” karar verilir, kararın 24/03/2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın 05/04/2018 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle Akdağmadeni Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2018 tarihli, 2018/83 esas ve 2018/31 sayılı kararı ile TCK’nın 142/2-h maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 04/06/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
6-İhbar üzerine kanun yararına bozma istemine konu; İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli 2018/649 esas ve 2019/172 sayılı kararı ile, “denetim süresinde işlenen ihlale konu kasıtlı suçun TCK"nın 191/4-b-c.maddelerinde tahdidi olarak sayılan " Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ya da uyuşturucu madde kullanma" suçu olması gerektiği, gerekçesiyle hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verildiği, sanığın bu karara itiraz ettiği, mercii İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2019 tarihli ve 2019/522 değişik iş sayılı kararı ile, hükmün açıklanması gerektiği ancak sanığın karara itirazda hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddine ve İzmir 32.Asliye Ceza Mahkemesinin kararına karşı kanun yollarına başvurulması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına hbarda bulunulmasına, karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/01/2011 tarihli ve 2010/1786 esas, 2011/65 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle dosyanın ele alınarak yapılan yargılama neticesinde, sanığın mahkûmiyetine, 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi KanunununYürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/722 esas, 2017/97 sayılı kararının itiraz edilmeden 24/03/2017 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 05/04/2018 tarihinde hırsızlık suçu işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine, ihbara konu suçun kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçu olmadığı gerekçesiyle hakkındaki hükmün açıklanmasına yer olmadığına dair İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/649 esas, 2019/172 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1- İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/722 esas, 2017/97 sayılı kararı yönünden;
Her ne kadar sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. madde 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş ise de,
6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddede;
"(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur." şeklinde düzenlemeler yer aldığı cihetle, somut olayda Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/06/2014 tarihli ve 2014/151 esas, 2014/541 sayılı kararı ile adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hakkında daha önce denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanan sanık
./..
bakımından 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7/2. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/649 esas, 2019/172 sayılı kararı yönünden;
6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği cihetle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yeralan; "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde hükmün açıklanmasına karar verilecek ise de; sanık hakkında hatalı olarak İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli kararı ile 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7 ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/2. maddesi gereğince netice olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği dikkate alındığında, sanık tarafından denetim süresi içerisinde 05/04/2018 tarihinde hırsızlık suçu işlediğinden bahisle genel hükümler dahilinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek, İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/722 esas, 2017/97 sayılı kararı ile İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/649 esas, 2019/172 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-)Karar:
6572 sayılı Kanun ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi hükmü ile 28/01/2020 tarih ve 31022 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23/01/2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A(4)"de yer alan "Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır" hükmüne göre, dosyayı inceleme görevi, temyiz üzerine 10/10/2016 tarihli, 2013/1516 esas ve 2016/2874 karar sayılı ilamı ile; İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/04/2012 tarihli, 2012/133 esas ve 2012/581 sayılı mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar veren Yüksek 10. Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine,
26/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.