Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9430 Esas 2016/456 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu belgelerin akıbeti hakkında mahallinde karar verilmesi ve 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın Cumhuriyet savcısı huzurunda verdiği “....Ben icradaki işlemleri eski dosyalar oldukları için ve sonra geldiğim için..."in düzenlediği yetki belgeleri ile takip ettim, büroya gelen yeni müvekkiller bürodaki tüm avukatların ismine vekaletnameler düzenletmiştir, ancak bire bir bana vekalet veren kimse yoktur, benim büroda çalışan avukatlardan biri olmam sebebiyle benim ismim de vekaletnamelerde yer almıştır, ancak ben bu vekaletnamelere dayanarak hiçbir iş yapmadım,...” şeklindeki savunması, tanık olarak dinlenen...İcra Müdürü ..."ın “..sanık icra dairesinde gerek yetki belgesi ile gerekse asıl vekaletnamelerle talepler açıyordu, hacizlere gidip taahhütlerde bulunanların taleplerini kabul ediyordu,..” biçimindeki beyanı, katılan ..."ün, sanığın işleri gerek vekaletnamede vekil olarak gerekse yetki belgesi ile takip ettiğine dair Cumhuriyet savcısı huzurunda verdiği 02.01.2012 ile 18.01.2012 arihli açıklamaları ve birden çok noterlikte toplam 35 adet vekaletname düzenlenmiş olması birlikte değerlendirildiğinde; vekaletnamelerin tanziminde sanığın bilgisi ve iradesinin de mevcut olduğu, yetki belgesi ile taleplerin açıldığı, onaylı suretleri dosyada bulunan yetki belgeleri incelendiğinde 2011 yılına ait vekalet pullarının bulunduğu, ayrıca yetki belgeleri dışında sanığın imzasının yer aldığı iddia ve kabule konu başka evrakların da (haciz tutanakları, reddiyat makbuzu gibi) düzenlenen belgeler arasında olduğu anlaşılmakla; tebliğamedeki bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin olunmuş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafii ve katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.