4. Ceza Dairesi 2020/18896 E. , 2020/19156 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
İleti ile hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/06/2018 tarihli ve 2016/64320 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/10/2019 tarihli ve 2019/3017 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Somut olayda, müşteki vekilinin, şüphelinin facebook hesabından müştekinin kişilik haklarını ihlal eden ""ulan ...lar bi boka yaramazsınız 50 kuruşun peşinde koşarsınız yıllarca siazi gözledim alayınızın amına koyum"" şeklinde paylaşımlar yaparak müvekkiline karşı hakaret suçunu işlediğinden bahisle yaptığı şikâyet üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, şüphelinin facebook hesabının hacklenmek suretiyle paylaşım yapıldığını belirterek atılı suçlamayı kabul etmediği şeklinde beyanda bulunduğu, facebook isimli sitenin A.B.D. merkezli olması ve bu suçlar yönünden IP ve içerik bilgilerini vermemesi karşısında şüphelinin atılı suçu işlediğine dair kamu davasının açılmasına yetecek yeterli delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Suça konu paylaşımın yapıldığı sosyal medya hesabındaki resmin şüpheliye ait olması, şüphelinin ifadesinde müştekiyi daha önceden tanıdığını beyan etmesi ve profil sayfasındaki bilgilerden de müştekiyi tanıdığının anlaşılması karşısında, facebook sayfasının hacklendiği ve suça konu paylaşımı kendisinin yapmadığı şeklindeki savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kabul edilerek, suça konu paylaşımın şüpheli tarafından yapılıp yapılmadığının takdirinin mahkemesince yapılması gerektiği, böylece mevcut delillerin şüphelinin üzerine atılı suçtan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar." 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada, her ne kadar ABD"nin hakaret suçlarına ilişkin istinabe taleplerine yanıt vermediğinden şüphelinin tespit edilemediği gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişse de, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu facebook hesabından, müştekinin facebook sayfasının altına yorum yapıldığının ve tarafların birbirini tanıdığının anlaşılması karşısında; CMK"nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/10/2019 tarihli ve 2019/3017 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.