
Esas No: 2020/18897
Karar No: 2020/19154
Karar Tarihi: 09.12.2020
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/18897 Esas 2020/19154 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1, 43/2 ve 31/3. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uşak 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2019 tarihli ve 2018/172 esas, 2019/515 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Suça sürüklenen çocuk hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1. maddesi uyarınca tayin edilen 6 ay hapis cezasından anılan Kanun’un 43/2. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılması neticesinde 7 ay 15 gün hapis cezası yerine, 1 yıl 3 ay hapis cezasına ve aynı Kanun’un 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılması neticesinde de 5 ay hapis cezası yerine, 10 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “müdafiin görevlendirilmesi” başlıklı 150. maddesinde; “(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir....” hükümleri yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesi gereğince istemi aranmaksızın müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.