Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13795
Karar No: 2018/8380
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13795 Esas 2018/8380 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/13795 E.  ,  2018/8380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalının işleten/sürücüsü olduğu aracın, davacıların eşi/annesi Perihan"a çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını, davalının kazada tam kusurlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve 140.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 22.05.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı eş Mustafa için maddi tazminat taleplerini 69.691,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, manevi tazminatın belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davalıya atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, istenen manevi tazminatların fahiş olduğunu, davalı idaresindeki aracın trafik sigortacısı olan şirkete davanın ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, davacı eş Mustafa için 69.691,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminat ile
    diğer davacı çocuklar için 3.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; davacı çocukların yaşları itibariyle ölenin desteğinden yararlanma şartları bulunmadığından, bu davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davaya konu kazayı yapan aracın maliki ve sürücüsü olan davalının sorumluluğunun haksız fiil esasına dayandığı, haksız fiil faili olan davalının haksız fiil (kaza) tarihi itibariyle mütemerrit olduğu dikkate alındığında, kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, harca esas dava değerini 10.000,00 TL. göstermek suretiyle ve belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, taleplerini ayrıştırmadan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş; sorumluluk ve maddi zararın kapsamının belirlenmesinden sonra, talep edilen manevi tazminat miktarlarını bildireceklerini dava dilekçesinde ifade etmiş; mahkeme tarafından verilen süre üzerine de 09.10.2013 tarihli "talep açıklama dilekçesinde" 10.000,00 TL. maddi tazminat ve toplam 140.000,00 TL. manevi tazminatın tahsilini istediklerini bildirmiş; daha sonra verdiği talep artırım dilekçesiyle, davacı ... için maddi tazminat taleplerini 69.691,00 TL"ye yükseltmiştir. Mahkeme ise, davacı yanın talep açıklama dilekçesindeki manevi tazminat miktarları ile 22.05.2015 tarihli artırım dilekçesi doğrultusunda saptadığı tazminatları hüküm altına almıştır.
    6100 sayılı HMK"nın 107/1-2. maddesinde, belirsiz alacak davasının mahiyeti ile bu davanın açılmasının şartları düzenlenmiş olup, bir alacağın belirsiz alacak davasına konu edilebilmesi için, alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmaması gereklidir.


    .
    Manevi tazminat, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek istemde bulunabilir. Manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat, bizzat yaşananın acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile, kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı ilamı). Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi kabul edilmiş olup, manevi tazminatın anılan mahiyeti de dikkate alındığında, belirsiz alacak davasına konu edilebilmesi, kısmi dava olarak açılıp sonradan miktarının artırılması mümkün değildir.
    Bu durumda mahkemece; davacı tarafın dava dilekçesi ile talep ettiği 10.000,00 TL"lik bedelin ne kadarının maddi tazminat ve ne kadarının manevi tazminat olduğu, bildirilecek toplam manevi tazminattan herbir davacı için istenen tutarın ne kadar olduğu konularında açıklama yapması için davacı yana uygun bir süre verilmesi; manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereği, adı ne olursa olsun (talep açıklama, ıslah, talep artırımı) sonradan verilecek bir dilekçeyle, dava dilekçesinde bildirilen manevi tazminat tutarının artırılamayacağı dikkate alınmak suretiyle, manevi tazminat için değerlendirme yapılıp hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Davalı vekili, davaya konu kazayı yapan davalı aracının trafik sigortacısı olduğunu ileri sürdüğü HDI Sigorta A.Ş"ye davanın ihbarını talep etmiş olmasına rağmen, bu hususta herhangi bir karar verilmemiş, davalıya ilgili kişilere davayı ihbar etme imkanı tanınmamış; ayrıca, davalı aracının trafik sigortacısı tarafından, davaya konu kazadaki ölüm olayı nedeniyle davacı ..."ya ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda da herhangi bir araştırma yapılmadan, alınan hesap raporuyla saptanan maddi tazminat hüküm altına alınmıştır.
    Davalı vekili tarafından temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan ödeme dekontlarının incelenmesinde ve davacı ... tarafından araç sigortacısına karşı açılan Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/442 Esas sayılı dava dosyasının UYAP
    kontrolünde, davalı sigortacısı tarafından davacı ..."ya destek tazminatı ile kendi yaralanması için maluliyet tazminatı ödendiği, anılan davada davacı ... ile sigortacı arasındaki sulh ve ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığı görülmektedir. Zarar gören 3. kişi konumunda olan davacı ..."ya karşı, davalı ile sigortacısının müteselsilen sorumlu olduğu ve sorumlulardan birinin yaptığı ödemenin ya da davacının sorumlulardan birine verdiği ibranın diğer müteselsil sorumluyu da borçtan kurtaracağı izahtan varestedir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre mahkemece; davalının dava sonunda ödeme yapması halinde, kazaya karışan aracının trafik sigortacısına rücu hakkının bulunduğu gözetilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK"nun 61 vd. maddelerindeki usule uygun ihbar dilekçesinin davalı tarafından sunulması halinde, davanın ihbarı yönünde işlem tesis edilmesi; eldeki davaya konu edilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak davalı aracının sigortacısı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı ve miktarı ile davacı tarafça sigortacıya ibraname verilip verilmediğinin sorulması, ilgili belgelerin getirtilmesi; davacı ... tarafından araç sigortacısına karşı açılan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin... Esas sayılı dosyasının mahkemesinden getirtilmesi; toplanan tüm deliller kapsamında, davacının bakiye tazminat alacağı bulunup bulunmadığının denetlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi de bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi