11. Hukuk Dairesi 2020/2026 E. , 2021/6492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : 1 -...
2 -...
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 11.05.2018 tarih ve 2017-197/169 sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kısmen kabulüne-reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 25.02.2020 tarih ve 2019-411/287 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, icra tehdidi altında icra dosyasına 01.08.2017 tarihinde dosya borcunu ödediklerini, 02.08.2017 tarihinde de davalı tarafa ihtarname keşide ederek malvarlığı değerlerinin icra takibi kapsamında cebren satışına mahal vermemek için yasal yollara başvuru hakkı saklı tutularak 01.08.2017 tarihinde takibe konu alacağın ödendiğini, çek bedeli dışındaki diğer takip öncesi işlemiş faiz, çek tazminatı, komisyon, icra harçları, icra vekalet ücreti, takip sonrası işlemiş faiz ve masraflar bedeli olmak üzere toplam 749.725,63 TL"nin icra takibi açılmasına sebebiyet vermedikleri için sorumlu olmamalarına rağmen icra tazyiki altında ödenmek zorunda kalındığını iddia ederek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde geri ödenmesinin istendiğini, ancak ödeme yapılmadığını, davanın İİK"nın 72. maddesinde düzenlenen bir istirdat davası olduğunu ileri sürerek, icra tazyiki altında ödenmek zorunda kalınan çek bedeli dışında kalan takibe konu 749.725,63 TL tutarındaki takip ferilerinin temerrüt tarihi olan 05.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte ve %20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kusurlu davranışı ile çekin takibe konulmasına sebebiyet verdiğini, çekin altında yatan temel ilişki mevcut olduğuna göre çekin takibe konulmasında hiçbir sakınca bulunmadığını, çekin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı delil ile ispat edilebileceğini savunarak davanın reddini, %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıların çek bedelinden dolayı borçlu olmadıklarını iddia etmediklerinden ferilerin ödenmesinden sorumlu oldukları, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna yapılacak itirazın satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmayacağı, borçlunun cebri icra tehdidi altında olduğu, çeki düzenleyen kimsenin bu çekin karşılığını ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurmasının zorunlu olduğu, davacıların çek tazminatı, komisyon ücreti olan fer’ileri de ödemek zorunda oldukları, çekin 20.07.2017 tarihinde ibraz edilerek aynı gün icra takibine konulduğu, bu nedenle işlemiş faiz istenmesinin mümkün olmadığı, 01.08.2017 tarihi olan ödeme tarihi itibariyle işlemiş faiz tutarı 863,82 TL dahil edilmeksizin kapak hesabı yaptırıldığı, 25.797,57 TL"nin borçlu olmadıkları halde davacılar tarafından ödendiği ve davacılara iadesi gerektiği, kambiyo senetlerinin ticari iş niteliğinde bulunduğundan avans faizi istemekte haklı oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 25.797,57 TL"nin 05.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tahsil koşulları oluşan çeke davalı tarafça keşide tarihi yazılarak bankaya ibraz edilmesinden sonra ihtiyati haciz kararı alınmasında ve icra takibi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacıların çek bedelini ödemeyerek aleyhlerinde icra takibi yapılmasına sebebiyet verdikleri sebebiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddiyle; TTK"nın 783/3 maddesindeki "Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin % 10"unu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder." hükmü gereğince davalı icra takibinde çek bedelinin % 10"u tutarında olan 318.950 TL çek tazminatını talep etmekte ve TTK"nın 810/1-d maddesindeki "Hamil başvurma yolu ile, çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere, komisyon ücretini isteyebilir." hükmü gereğince davalının icra takibinde çek bedelinin binde üçünü aşmayan 956,85 TL komisyon ücretini de talep etmeye hakkı bulunduğu, işlemiş faiz yönünden ise TTK"nın 810/1-b maddesindeki "Hamil başvurma yolu ile, ibraz gününden itibaren bu tutarın faizini isteyebilir." hükmü gereğince; davacının takip tarihinden önce 863,82 TL işlemiş faiz ile 57,64 TL tahsil harcı, 13,58 TL 2/3 vekalet ücreti toplamı olan 935,04 TL miktarı ödememesi gerekirken ödediği, bu miktarın istirdadı gerektiği gerekçesiyle mahkemece hesap hatası yapılarak 25.797,57 TL"nin istirdadına dair verilen karar doğru olmayıp davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde olduğu ancak yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüyle 935,04 TL"nin 05.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacılara verilmesine fazlaya ilşkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 23/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.