14. Hukuk Dairesi 2020/2171 E. , 2021/736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucunda mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf incelemesi sonucunda istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen 26.02.2020 günlü direnme kararının Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiştir. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının hissedar olduğu 240 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ...’nin 95/2532 hissesini 24.08.2015 tarihinde davalıya 50.000 TL’ye sattığını belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince taşınmazda fiili taksim olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nce, dava konusu taşınmazda davacının payının hükmen tescil edildiği, davacının davalının bayiine yönelik ecrimisil istemiyle açtığı davanın kabul edildiği, dolayısıyla davacının taşınmazda yer kullanmayıp davalının bayiinin onun payını haksız kullandığı maddi vakıasının kanıtlanmış olduğu, ecrimisil istemli dava sonunda da yerin davacıya teslim edildiği ve davacı tarafından kullanıldığı hususunun kanıtlanamadığı, davacının husumeti bulunduğunu bildirdiği tek bir tanık anlatımının hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu İstanbul İli, 240 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan 2/3 payın iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 16.09.2019 tarihli, 2018/3659 Esas, 2019/5279 Karar sayıl ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi bu kez bozma kararına direnmiş ve önceki hükmü tekrarlamıştır.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacının, dava konusu taşınmazdaki payı Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.12.2012 gün 2011/217 Esas ve 2012/717 Karar sayılı ilamına dayanmaktadır. Davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 06.06.2013 günlü ve 2013/5129 Esas, 2013/9413 Karar numaralı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme kanun yoluna başvurulması üzerine de Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bu defa 12.03.2014 günlü ve 2013/17050 Esas, 2014/5427 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne yukarıda esas ve karar numarası yazılı bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının oy çokluğu ile onanmasına karar verilmiştir.
Davacı ... 11.07.2014 tarihli dava dilekçesi ile eldeki davanın davalısının bayii ... aleyhine Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/437 Esas sayılı dosyası ile açtığı davada paydaşı olduğu 240 parsel sayılı taşınmazda miras bırakanından kalan 3 dükkan ve 4 meskenden oluşan binanın davalı ... tarafından işgal edildiğini iddia ederek 18.04.2011 -11.07.2014 tarihleri arası için ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 2.000,00 TL ecrimisil açısından dava tarihinden, 56.289,00 TL açısından ıslah tarihi olan 01.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacı ..."ya verilmesine dair kararın davalı tarafından temyizi üzerine Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 28.09.2015 günlü 2014/437 Esas, 2015/390 Karar sayılı ek karar ile temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmadığından verilen karar 22.10.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Somut olayda;
1- Dairemizin 16.09.2019 tarihli, 2018/2659 Esas, 2019/5279 Karar sayılı bozma ilamında; “…Davacının, dava konusu taşınmazda belirli bir yeri kullanması gerektiğini iddia ederek mülkiyet ve fiili kullanım hakkının ihlal edildiği iddiasıyla davalının bayii aleyhine açtığı ecrimisil davası sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi davacının 240 parsel sayılı taşınmazda bulunan mirasbırakanından kalan binada payına karşılık gelen yeri kullandığının mahkeme kararı ile kesin olarak kabul edildiğinin kabulü gerekir. Davalının bayii ..."nin de dava konusu binanın 1, 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerine ilişkin 2014 ve 2017 yıllarına ait emlak beyannameleri bulunduğu dikkate alındığında mevcut binada eylemli paylaşım olgusu gerçekleşmiştir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmişse de, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/437 Esas, 2015/390 Karar sayılı dosyasında davacının dava konusu taşınmazda zilyetliği ve fiili hakimiyeti bulunmadığı, davalı bayiinin taşınmazın tamamını davacının payını da kapsar biçimde kötüniyetli zilyet olarak tasarruf ettiği kabul edilerek davacının ecrimisil talebinin kabulüne karar verildiği, kesinleşen bu kararın taşınmazda davacının kullandığı yer olmadığının kuvvetli kanıtı olduğu, bölge adliye mahkemesinin bu konuda direnmekte haklı olduğu ve bozma ilamımızın kaldırılmasının gerektiği anlaşılmaktadır.
2- Dava konusu 240 parsel sayılı taşınmazda 24.08.2015 tarih 8877 yevmiye numaralı işlemde 95/2532 pay satışa konu edilmiş olmasına rağmen hükümde davalı adına olan 2/3 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu paragrafta açıklanan nedenlerle direnme kararının kabulüyle Dairemizin 16.09.2019 tarihli, 2018/2659 Esas, 2019/5279 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, (2) No"lu paragrafta açıklanan nedenlerle ve HMK 371. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.Başkan