21. Hukuk Dairesi 2019/5739 E. , 2020/95 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava, sigortalının iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle yakınlarının ( eş ve üç çocuk) maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; çocuk ..."ın maddi tazminat talebinin reddine, davacı eş ...için 163.339,99-TL maddi, çocuk ... için 55.748,00-TL maddi, çocuk ...için 3.603,34-TL maddi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarih olan 18.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların tümünün manevi tazminat talepleri açısından mahkemece verilen ilk hükümle manevi tazminata ilişkin Yargıtay ilamınde bozmaya konu edilmemesi ve kesinleşmesinden kaynaklı olarak Yeniden Karar Verilmesine Yer Olmadığına, karar verildiği anlaşılmıştır.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde uyuşmazlık konusu hakkında bir düzenleme bulunmamakla birlikte, tarifenin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına ve içtihatı birleştirme kararına hakim olan ilke birlikte gözetildiğinde, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacılar yararına tek, ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Somut olayda; her bir davacı lehine kabul edilen kısımlar yönünden ayrı ayrı kabul, reddedilen kısımlar yönünden ayrı ayrı red vekalet ücreti hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hüküm fıkrasının vekalet ücretinin tespit edildiği 6. maddesinin tamamen silinerek yerine;
6- a)“Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar yararına maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 19.311,48- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,“
b)“Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına maddi tazminat yönünden ret edilen miktar üzerinden takdir olunan 4.734,12- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine“
c)“Davacıların manevi Tazminat talepleri açısından mahkememizce verilen ilk hüküm ile davacılar ve davalı lehine taktir olunan vekalet ücreti açısından kesinleştirme yapıldığından taraflar lehine manevi tazminat yönünden kabul ve ret edilen tutarlara ilişkin vekalet ücreti açısından Yeniden Karar Verilmesine Yer Olmadığına,“rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine