17. Hukuk Dairesi 2015/14722 E. , 2018/8379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacı çocukların babası Nazmi"nin idaresindeki araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada, davacı çocukların ağır yaralandığını ve anne babalarının öldüğünü, çocukların destekten yoksun kaldıklarını, hem ebeveynlerinin ölümü hem de kendi yaralanmaları nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3,00 TL. maddi ve 90.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazayı yapan karşı aracın trafik sigortacısı olan davalının da davacıların maddi zararlarından sorumlu olduğunu
belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, asıl ve birleşen davaya konu maddi tazminat istemlerini toplam 95.273,29 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl ve birleştirilen davaya konu maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı ... için 17.672,92 TL, Ersin için 27.635,32 TL. ve Kamil için 49.965,05 TL. olmak üzere toplam 95.273,29 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalı ... şirketi yönünden birleşen davanın açıldığı tarihten ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacılar için, anne babalarının ölümü nedeniyle her bir ölüm için 10.000,00 TL. olmak üzere toplam 60.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacıların kendi yaralanmaları nedeniyle, davacı ... için 1.500,00 TL, Ersin için 3.000,00 TL. ve Kamil için 1.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenlerin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK"nun 53. (BK"nun 45/2.) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların
tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce destek alma hakkı olan kişinin yaşamının sürüyor olması ve destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; kendi yaşamı sürmeyen kişinin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan yakınından dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı, destek görenin ancak kendi yaşam süresi kadar bir süre için tazminata hak kazanabileceği; tazminat hesabında, destek alacaklılarının paylarının belirlenmesi esnasında, sadece hayatta olanlar için pay ayrılması gerekeceği izahtan uzaktır.
Somut olayda; davacıların desteği olan anneleri Ayten ve babaları Nazmi, davaya konu kazada aynı anda ölmüş ve geriye destek alacaklısı olarak sadece davacı çocuklar kalmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı 13.10.2014 tarihli hesap raporunda, destek alacaklısı olan davacı çocuklar için, herbir ebeveynin ölümü nedeniyle destek payları belirlenirken, diğer ebeveyn için de pay ayrıldıktan sonra, kalan pay üzerinden davacıların paylarının dağıtıldığı, bu pay dağıtımına göre belirlenen tazminatların mahkemece de kabul edilip rapor doğrultusunda hüküm tesis edildiği görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı; bu tazminatın hesaplanması sırasında, destek alacaklılarının muhtemel ömür sürelerinin, kabul gören yaşam tablolarına göre varsayımsal olarak belirlendiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; kazada ölmeyip sağ kalmış olması halinde, ölen eşinin desteğinden yararlanacak olan davacıların herbir
ebeveynine, eşinin ölümünden dolayı pay ayrılmadan, ölen anne ve babanın herbirinden sadece davacı çocukların pay alacağı gözetilip hesaplama yapılmalıdır. Aynı kazada ölmüş olan eşlerin (davacıların anne babasının) diğer eşten destek alma hakkı olmayacağı için, davacıların ölen anne babalarının gelirlerinin, sadece davacılar ile destek arasında paylaştırılması gerektiği dikkate alınmadan destek paylarını belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi eksik inceleme mahiyetindedir.
Bu durumda mahkemece; davacıların kazada ölen anne babalarından alacakları destek paylarının, yukarıda ifade edilen ilkelere göre doğru biçimde belirlenmesiyle tazminat hesabının yapılması için, konusunda uzman başka bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.