3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/18618 Karar No: 2017/9828 Karar Tarihi: 04.07.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/18618 Esas 2017/9828 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, karşılıklı kavga şeklinde gerçekleşen bir olayda, ilk haksız hareketin kim tarafından yapıldığının kesin olarak belirlenemediği durumlarda, şüpheli kalan bu halin sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğini belirtti. Ancak bu hususun karar yerinde tartışılmaması sebebiyle kararın bozulması gerektiği sonucuna vardı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 29. ve 53. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi üzerinde duruldu.
3. Ceza Dairesi 2016/18618 E. , 2017/9828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Karşılıklı kavga şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın da yaralandığının anlaşılması karşısında, ilk haksız hareketin kim tarafından yapıldığının kesin olarak belirlenemediği durumlarda, CGK’nin 22/10/2002 tarih, 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışılmaması, 2)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.