16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3442 Karar No: 2018/4750 Karar Tarihi: 03.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3442 Esas 2018/4750 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/3442 E. ve 2018/4750 K. sayılı kararda, suçun silahlı terör örgütüne üye olma olduğu belirtilmiştir. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ve yapılan istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Dosyada yer alan temyiz itirazlarından sadece yerinde görülmeyenleri reddedilmiştir. Kararda, sanığın kusur ağırlığı, güttüğü amaç ve saiklerine dikkat edilerek makul bir ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak teşhdidin derecesinde yanılgıya düşülerek ceza tayin edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, takdiri indirim nedeni olarak sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilerek uygulanmaması kararına eleştiriler getirilmiştir. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü ve kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63 maddeleri, Anayasanın 138/1. maddesi, TCK'nın 61. madd
16. Ceza Dairesi 2018/3442 E. , 2018/4750 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm :TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; CMK"nın 299/1 inci maddesi uyarınca duruşmalı inceleme yapılmasına takdiren yer olmadığına, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde ceza tayin edilmesi, 2-Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yazılı şekilde ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.