Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3922
Karar No: 2017/2491
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3922 Esas 2017/2491 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/3922 E.  ,  2017/2491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/10/2015 tarih ve 2015/41-2015/769 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf ve fer"i müdahil vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25/04/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ..., davalı ... Bank A.Ş. vekili Av. Emre Işıkyıldız ve fer"i müdahil ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkillerinin, davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile 22.11.1999 tarihinde vadeli olarak yatırmış olduğu, henüz paranın vadesi gelmeden 21.12.1999 tarihinde ... tarafından banka yönetimine el konulması sonucu parasının dava dışı ... Off Shore Ltd adlı ..."de kurulan paravan banka hesabına aktarıldığını, 21.12.1999 tarihinde ... yönetimine el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetiminin ...’ ye devredildiğini, en sonunda ise bankanın ... Bank"a satıldığını, banka yönetimine el konulmasından dolayı paranın müvekkillerine ödenmediğini ileri sürerek, müvekkilleri tarafından yatırılan toplam 30.033,74 USD alacağının davalı bankadan hükmen tahsiline, paranın bankaya yatırıldığı 22.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesine göre temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Bank ve feri müdahil vekilleri davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, off-shore hesabına aktarılan paranın; gerek derdest dosya ve gerekse ceza dosyası içeriğinden de anlaşılacağı üzere fiilen off shore şirketine ve Kıbrıs"a gönderilmediği ve davalı bankanın hakim ortaklarına ait bir kısım şirketlere kredi olarak kullandırıldığı, dava konusu mevduatın Off Shore Şirketi"nin mal varlığının bulunmaması nedeniyle tahsil edilemediği yine off-shore hesaplarının açılması ve mudilerin bu hesaplara yönlendirilmesi yönünde yöneticilerin banka çalışanlarına emir ve talimatlar verdikleri, bu doğrultuda banka çalışanlarının mudilere Off-Shore hesabının avantajlı olduğu yönünde telkinlerde bulunarak yönlendirdikleri, dolayısıyla her ne kadar davacının hesabındaki paranın havalesi ile ilgili talimatı bulunsa dahi banka yöneticileri ve çalışanlarının yönlendirmesiyle davacı iradesi fesada uğratıldığından ve müterafik kusurdan bahsedilemeyeceği, davanın öncelikle müşterek hesaba ilişkin açıldığı, harca esas değer açısından hangi davacı için ne miktarda dava açıldığı açıkça beyan edilmediğinden, harca esas değer olarak bildirilen 30.033,74 USD"nin her bir davacı yönünden 1/2 oranında harca esas değer bildiriminde bulunulduğu ve dolayısıyla her bir davacı yönünden 15.016,87 USD talep edildiği benimsenerek bilirkişi raporunda hesapta tespit edilen paranın 50.000 USD olduğu tespiti karşısında (davacı ..."ın bakiye 15.000 USD yönünden ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla) bu miktar aşılamayacağı gerekçesi ile davanın davacı ... yönünden kısmen kabulü ile; 15.000 USD’nin 23.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılardan ... vekilinin, davadan feragat ettiği anlaşılmakla, vaki feragat nedeniyle davacı ...’ın davalı banka aleyhine açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf ve feri müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava, off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 31.10.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf ve feri müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın res"en BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf ve feri müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir taraftan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılar ve davalıya iadesine, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi