14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16623 Karar No: 2016/3242 Karar Tarihi: 14.03.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16623 Esas 2016/3242 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/16623 E. , 2016/3242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temyiz talebinin reddine dair verilen 21.08.2014 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar, dava konusu 10 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın giderilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ..., ... ve ... vekili temyiz etmişlerdir. Mahkemece, gerekçeli kararın davalılara 11.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen davalılar tarafından temyiz başvurusunun ise 21.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, süresinde yapılmayan temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Temyiz talebinin reddine dair karar, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 16. maddesi "kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; dosya içerisindeki tebligat evraklarına göre dava dilekçesinin, duruşma gününün, gerekçeli kararın davalı ..., ..., ... ve ..."a aynı konutta yaşadığını beyan eden... adlı şahsın imzası alınarak tebliğ edilmiştir. Ancak tebligat yapılan adresler incelendiğinde; davalı ..."ın adresi 39, davalı...."ın adresi 36 numara gözükmesine rağmen her iki davalıya yapılan tebligat aynı konutta yaşayan ..."a yapıldığı, bu şekilde yapılan tebligatın usule aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Sonraki tarihlerde de davalı ... ve ..."ın..."da ikamet ettikleri tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece davalılara usulüne uygun tebligat yapılmaksızın HMK"nın 27. maddesi gereğince hukuki dinlenilme hakları ihlal edilerek davanın esasının karara bağlandığı anlaşıldığından yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair kararı kaldırılıp bir kısım davalılar vekilinin temyizinin süresinde olduğu tespit edilerek temyiz incelemesine geçildi. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Mahkemece usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanıp tarafların gösterdiği deliller toplanıp değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken belirtilen bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.