Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3245
Karar No: 2021/4322
Karar Tarihi: 07.10.2021

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/3245 Esas 2021/4322 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesi ile \"...\"in hissedarı ve temsilcisi olduğu şirketlerin organize sanayi bölgesine olan borçlarını ertelemek için senetler verdiği, bu senetlerin ödeme günlerinde yeni vadeli senetlerle değiştirildiği ve böylelikle şirketlere yarar sağlandığı ve organize sanayi bölgesine zarar verildiği iddiasıyla açılan kamu davasında zimmet suçu suçlamasından mahkumiyetine karar verildiği ancak görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle de mahkum olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin kararında, temel ceza belirlenirken TCK'nın 61. maddesi uyarınca suçun ağırlık, yoğunluk, konu miktarı, suç konusunun önem ve değeri ve meydana gelen zarar gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilerek, eksik ceza tayini yapıldığı vurgulanmıştır. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK'nin 231/5-6. maddesine göre değerlendirilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydında yer alan mahkumiyet hükmü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların suç tarihinden sonra kesinleştikleri ve objektif ve subjektif koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmeden hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesinin hatalı olduğu ifade edilmiştir. Mahkemenin, zimmet suçu nedeniyle sanık hakkında 53/5. maddenin uygulanması sırasında, hak ve yetkileri kötüye kullanmasından yasaklanması yerine kamu görevini üstlenmesinden yasaklanması gibi sınırlı bir uygulama yapması da kanuna aykırı bulunmuştur. Kararda geçen TCK maddeleri: 53/1-a, 53/5, 61, 3/1.
5. Ceza Dairesi         2017/3245 E.  ,  2021/4322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zimmet suçu bakımından yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 25/12/2013 tarihli ve 2013/4051 Esas sayılı iddianamesi ile "..."in kendisinin de hissedarı ve temsilcisi olduğu şirketlerin organize sanayi bölgesine olan borçlarını ertelemek için senetler verdiği, senetlerin ödeme günleri geldiğinde yeni vadeli senetlerle değiştirerek hissedarı ve temsilcisi olduğu şirketlere yarar sağladığı, organize sanayi bölgesine de zarar ettirdiği, buna göre, ..."in ortağı ve temsilcisi olduğu ... Dericilik ve ... Dericilik şirketlerinin organize sanayi bölgesine olan doğalgaz, atık su, aidat ve katılım payları borçları karşılığında 18/12/2007 - 03/11/2011 tarihleri arasında değişik tarihlerde senetler verdiği, en son verdiği senetleri kullanarak 2013 yılına ertelediği ve böylelikle 2007 yılında ödenmesi gereken borçlarını 6 yıl sonrasına ertelediği, aynı işlemin diğer yıllarda tahakkuk eden borçlar için de yapıldığının tespit edildiği iddiası ile açılan kamu davasında mahkemece görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmişse de sanığın eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme olarak zimmet suçuna uyduğu gözetilmeden, görevi kötüye kullanma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun"un 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur"" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, eylemlerin sayısı, suç kastındaki yoğunluk, suça konu miktar, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek zimmet suçu ile ilgili kanun maddesindeki temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 tarihli ve 2008/149-163 E.-K. sayılı Kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK"nin 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu nazara alınarak; son suç tarihinin zimmet suçu bakımından 21/06/2010 olduğu ve sanığın adli sicil kaydında yer alan mahkumiyet hükmü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların suç tarihinden sonra kesinleştikleri, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan aynı Kanun"un 231/6-a-b-c madde-fıkra-bentlerindeki objektif ve subjektif koşulların oluşup oluşmadığı karar yerinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın zimmet suçu bakımından hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, açıklanan hususta bir değerlendirme yapılmadan hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
    Yüklenen zimmet suçunu TCK"nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, aynı Kanun"un 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kullanmasından yasaklanmasına karar verilmesi yerine, kamu görevini üstlenmesinden yasaklanmasına karar verilmesi suretiyle sınırlı uygulama yapılması,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle zimmet suçu yönünden TCK"nin 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Suç tarihlerinin, zimmet suçu bakımından 07/11/2009-21/06/2010, görevi kötüye kullanma suçu açısından ise 30/09/2007-21/06/2012 tarihleri arası olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 20/11/2012 olarak yanlış gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 07/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi