11. Hukuk Dairesi 2020/3230 E. , 2021/6491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
VEKİLİ : AV. ...
DAVALILAR : 1 -...
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.10.2018 tarih ve 2017-629/629 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 09.10.2019 tarih ve 2018-2470/1860 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan 393.668,57 TL miktarında inşaat malzemesi satın aldığını, borcun 50.000,00 TL"sinin daire sattığı... tarafından ödendiğini, 130.000,00 TL"sinin de elden olmak üzere toplam 180.000,00 TL"sinin ödendiğini, geriye 213.668,57 TL borç kaldığını, müvekkilinin karşı tarafa 4 tane sadece isim ve imzasını attığı bedelsiz boş senet verdiğini, senetlerin borca aykırı olarak doldurulup Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11868 sayılı dosyası ile 19/03/2014 tarih ve 21/04/2014 vadeli 160.000,00 TL, 17/04/2014 tarih ve 30/05/2014 vadeli senetleri ile toplam 470.000,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığını, Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11870 esas sayılı dosyası ile 05/05/2014 tarih ve 05/06/2014 vadeli 450.000,00 TL bedelli senet ile ... adına icra takibi yapıldığını, davalının müvekkilinin kendisinden almadığı halde 20/11/2014 tarihli ve 128568 numaralı fatura ile toplam 162.850,45 TL bedelli toplam 81.025 ton inşaat demiri aldığı gerekçesi ile müvekkile fatura gönderdiğini, müvekkilinin Antalya 3. Noterliği’nin 25/12/2014 tarih ve 24053 yevmiye nolu ihtarname ile iade ettiğini, demirlerin faturasının toplam borç olan 393.668,57 TL"nin içerisinde olduğunu, davalının bu faturayı 20/11/2014 tarihinde sahte olarak düzenlediğini, müvekkili hakkında 2 adet icra takibi başlatıldığını, naylon fatura düzenlenerek vergiden kaçtıklarını, müvekkilinin daire sattığı kişilere karşı yıldırmak amacıyla tasarrufun iptali davaları açtığını, müvekkilden para ya da daire alma peşinde olduğunu, zira müvekkilinin davalı tarafa birçok kez gerçek borcunu ödemek isteyip görüştüklerinde müvekkilden gerçek borcunun 5-6 katı olan 4 adet daire ya da 1.000.000.- TL para talep ettiklerini, Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11868 E. sayılı dosyasında kabul ettikleri 213.668,57 TL dışındaki borçtan dolayı Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11870 E. sayılı takip dosyasındaki borcun tamamından davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davaya konu senetin şahsi alacağı olup diğer davalı şirketiyle bir ilgisi olmadığını, bu senedin davacı tarafından şahsına düzenlenerek verildiğini, savunarak davanın reddi ile alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Hasçelik İnş. Tur. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı alacağın nedeni ve alacaklıları farklı iki ayrı icra dosyası nedeniyle dava açtığı ve iki ayrı icra takip dosyası için aynı davada menfi tespit davası açılmasının usulen hatalı olduğunu, zira Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11868 E. sayılı dosyasının şirketin davacıdan olan alacağı nedeniyle başlattıkları icra takibi olup, Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11870 E sayılı icra dosyasının ise ...’in davacıdan olan şahsi alacağına ilişkin olduğunu, 20/11/2014 tarih 128568 sıra numaralı fatura içeriğindeki malların alınmadığı iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu faturaya dayalı malların davacının kendi ıslak imzasıyla 20/11/2014 tarih ve 24149 ile 24150 numaralı iki adet irsaliye karşılığında davacıya teslim edildiğini ve faturasının kesildiğini, faturanın iadesi üzerine bu defa 16/01/2015 tarihinde yine davacıya kendi ıslak imzasıyla faturanın teslim tutanağı ile teslim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin 162.850,45 TL tutarında fatura haricinde birbirini doğruladığı, bu faturanın ise davacı tarafından önce iade edilen daha sonra davalı şirket yetkilisinden alınan ve fatura içeriğindeki mallar teslim alındığı halde henüz borcunun ödenmediği kabul edilen 162.850,45 TL tutarında fatura olduğu, elden yapılan ödemelerin ispat edilemediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığı, bu halde takibe konu senetler nedeniyle davacının hala borçlu olduğu gerekçeleriyle, davalı şirkete karşı açılan menfi tespit davasının reddiyle; davalı ... aleyhine Antalya 2. Müdürlüğü"nün 2014/11870 nolu takip dosyasına konu bonolar nedeniyle İİK"nın 72/3. maddesine göre açmış olduğu menfi tespit davası yönünden ise grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede "FATURA TESLİM TUTANAĞI" başlıklı 16.01.2015 tarihli belgenin üst kısmındaki yazılardan ; parantez işaretleri "()" içerisinde yer alan ; "Tarafımca... devrini yaptırdığım tapu için Veli Servet Çelige 450.000 TL"lik Senet verilmiş olup bu senet Hasçelik olan ticaret dışındadır" içerikli yazıların, belgenin ilk yazımı esnasında yazılmayıp, ilave yazı yoluyla tahrifen yazıldığı tespit edilmiş ise de, HMK 200. maddesi uyarınca miktar itibarıyla senet ile ispat koşuluna bağlı davada, bu ibarenin belgeye sonradan eklenmiş olmasının davacının bu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığını ispatlamadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı, bono bedelinin ödendiğine dair dosyada kesin delil bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafın bononun aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu kesin delil ile ispat edemediği, davalı alacaklının dayandığı 162.850,45 TL tutarlı faturaya ilişkin itirazların 16/01/2015 tarihli belgeye göre davacının iadeden sonra faturayı teslim alındığı ve fatura bedelinin ödenmediği, davacının borcun bir kısmının... tarafından bir kısmının da elden ödendiği hususlarını yazılı delille ispat edemediği gerekçeleriyle; davanın reddine karar verilmesi doğru bulunup davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.