8. Hukuk Dairesi 2010/6014 E. , 2010/5956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve ... , katılanlar ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.05.2009 gün ve 352/212 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi katılanlar ... ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, 364 ve 404 parsellerin tapu kayıt malikleri-davalılar miras bırakanları ... ve ...’nın ölümlerinin üzerinden yirmi yılı aşkın süre geçtiğini, mirasçıları tarafından tapuda intikal yapılmadığını, vekil edenleri zilyetliğinde bulunan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak, TMK.nun 713/2. maddesi gereğince davalılar miras bırakanları üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Katılan ... ve müşterekleri vekili, niza konusu taşınmazların davacılar ve katılanların miras bırakanları ... tarafından davalılar murislerinden satın ve devralındığını, zilyetliğin davacılar tarafından tereke adına sürdürüldüğünü açıklayarak, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ..., uyuşmazlık konusu taşınmazların miras bırakanları-kayıt malikleri tarafından davacılar ve katılanların miras bırakanı ...’ya haricen satıldığını, davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Diğer davalılar usule uygun tebliğe rağmen yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, zilyetliğin davacılar tarafından sürdürüldüğü ve kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 364 ve 404 parsellere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline, katılanların açtığı davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 1500 m2 yüzölçüme sahip 364 numaralı parsel 19.6.1953; 4400 m2 yüzölçümlü 404 parsel ise 29.4.1955 tarihinde ifraz suretiyle ½’şer payla ...ve ...adına tapuya kayıtlı bulunmaktadır.
Dosya arasında bulunan mirasçılık belgelerine göre, bir kısım davalıların miras bırakanı Zekeriya Harman 10.11.1966, Şükriye Harman ise 27.11.1971 tarihinde ölmüş; geride müşterek çocukları ..., .. ... ... ve ...kalmıştır. Zekeriya ve Şükriye Harman mirasçılarından ..., ... ve ... davalı sıfatıyla davada yer almış olmasına rağmen, diğer davalılarla kayıt malikleri veya diğer mirasçıları arasındaki irtibat gerek dosyada mevcut mirasçılık belgelerinin 1975 yılında düzenlenmiş olması, gerekse de güncel nüfus aile kayıt tablolarının dosyaya dahil edilmemiş olması nedeniyle tespit edilememiştir. Öte yandan, davalı parsellerin kayıt malikleri hanesinde yer alan isimler ile davalıların miras bırakanlarına ait mirasçılık belgelerinde belirtilen murislerinin soyadlarında da farklılık bulunmaktadır. Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine, kayıt malikleri ölü ise mirasçılarına yöneltilir. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle davanın kayıt maliklerinin mirasçılarına yöneltilip yöneltilmediği hususu üzerinde durulması, davalı parsellerin kayıt maliklerine ilişkin yeni tarihli mirasçılık belgelerinin temini ile davalılarla mirasçılık ilişkisinin irtibatlandırılması, davada yer almayan mirasçı bulunduğu takdirde taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra yargılamaya devam edilmesi olmalıdır.
Öte yandan kabul şekline göre de; TMK.nun 713.maddesinin 2. fıkrasında, tapu kütüğüne kayıtlı bir taşınmazın kayıt malikinin yirmi yıl önce ölmüş olması halinde, taşınmazın tamamının veya bir parçasının veya payının bu maddenin 1. fıkrasında yazılı koşullar altında zilyetliğinde bulunduran kişinin adına tescil isteyebileceği belirtilmiştir. Kayıt maliki yirmi yılı aşkın süre önce ölmüş ve mirasçıları tarafından tapuda intikal işlemi yapılmamış bir taşınmaz kazanılmaya elverişli sayılır. Davacılar, dava konusu taşınmazları kayıt maliklerinin 1966 ve 1971 yıllarında ölümlerini takiben üzerlerinde bulunan evlerde oturmak ve bahçe olarak tasarrufta bulunmak suretiyle zilyetliklerinde bulundurduklarını, tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Katılanlar ise, niza konusu taşınmazların ortak miras bırakanları ...tarafından haricen satın alındığını, zilyetliğin tereke adına davacı mirasçılar tarafından sürdürüldüğünü belirterek, ... mirasçıları adına payları oranında iptal ve tescilini istemiştir. Niza konusu taşınmazların davacı ve katılanların miras bırakanları 19.12.1965 tarihinde ölen ... tarafından satın ve zilyetliklerinin devralındığı, ölümü üzerine mirasçılarına kaldığı taraf tanıkları tarafından açıklandığına, miras bırakanlarının ölüm tarihine göre tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna, TMK.nun 599. maddesinde miras bırakanın ölümü üzerine mirasçıların mirası bütün olarak kanun gereğince kazanacakları hükme bağlandığına, mirasçılardan birinin veya bir kısmının tereke malları üzerinde sürdürdüğü zilyetlik tüm mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağına ve tereke malları üzerinde mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik hükümleri uygulanamayacağına göre, dava konusu taşınmazların davacılar ve katılanların ortak miras bırakanı ...’nın tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine 09.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.