Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/2455 Esas 2016/692 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/2455
Karar No: 2016/692
Karar Tarihi: 08.03.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/2455 Esas 2016/692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkûm olduğunu belirterek dava incelendi. Dairemizin daha önceki bir bozma ilamına rağmen, sanığın savunması doğrultusunda eksik araştırma yapılmış ve hüküm verilmiştir. Sanık müdafinin itirazları bu nedenle yerinde görülmüş ve hüküm BOZULMASINA karar verilmiştir. Hükme dayanak yapılan telefon görüşmelerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiği de belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararı gereğince, sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi

10. Ceza Dairesi 2013/2455 E. , 2016/692 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dairemizin 06.06.2011 tarihli ve 2010/56923 esas ve 2011/4847 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına rağmen;
1- ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07/12/2005 tarihli 2005-289 esas ve 2005-327 karar sayılı ilamı ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet kararı verilen ..."ın tanık olarak dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükme dayanak yapılan telefon görüşmelerinin kendisine ait olmadığını belirten sanığın, ses örnekleri alınarak, ses kayıtlarının kendisine ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınması yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- Kabule göre; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.