14. Hukuk Dairesi 2015/9476 E. , 2016/3220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.11.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı....i"nin murisi... kızı ..."nın mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davacının hukuki menfaatinin 1166 ada 19 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını, bu nedenle ilgili tapu kayıtlarının getirtilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki...dan Türkçe"ye çevrilen... Belediyesi...."nin 10.05.2013 tarihli ve... protokol numaralı tasdiknamesinden, muris...kızı ..."nın 1940 yılında vefat ettiği anlaşılmaktadır.
4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 17. maddesine göre "Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir."
Somut olaya gelince; muris....kızı....."nın ve davacının.... vatandaşı olduğu, miras bırakan... kızı ... ...nın 1940 yılında vefat ettiği anlaşıldığından, terekenin miras bırakanın ölüm günü itibariyle açıldığı tarihte taşınmazların iktisabı yönünden karşılıklılık aranacaktır. O halde 1940 yılında Türkiye ile.... arasında taşınmaz iktisabı yönünden karşılıklılık olup olmadığı ilgili makamlardan sorulmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
-KARŞI OY-
Davacı vekili, müvekkili... uyruklu 1935 doğumlu...."nin murisi ve annesi.... kızı...."nın 1955 yılından önce vefat ettiğini ve mirasçı olarak müvekkilini bıraktığını belirterek mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme gerekçeli kararında,...n ile Devletimiz arasında mütekabiliyet esası bulunduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalı Hazine vekili 26.02.2015 tarihli temyiz dilekçesinde, murisin ölüm tarihi olan 1955 yılında karşılıklılık şartının gerçekleşmediği iddiasında bulunmuştur.
Bu davadan önce açılan ve çekişmesiz olarak görülen mirasçılık belgesi verilmesi davası sonunda.... Sulh Hukuk Mahkemesi, 4/7/2011 tarihli ve 2011/439 Esas, 2011/763 Karar sayılı kararında, muris ...."nun mirasının ...."ye kaldığını ve... ile karşılıklılık esası göz önüne alındığında Türkiye"de mülk edinmesinde bir sakınca bulunmadığını belirtmiştir.
Bilindiği gibi;
I- Anayasanın, "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.",
II- 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun, "A. Mirasçılık ve mirasın geçişi" kenar başlıklı 17. maddesinde "Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.",
Murisin ölüm tarihinde yürürlükte bulunan;
I- 17/2/1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin;
1- "Mirasçılar" kenar başlıklı 539. maddesinde, "Miras açılınca, mirasçılar onun tamamına sahip olurlar. Kanunda açıkça yazılı haller müstesna olmak üzere, mütevaffanın alacakları ve bilcümle hakları ve zilyed bulunduğu malları, mirasçılarına intikal eder ve bu mirasçılar müteveffanın borçlarından şahsan mesul olurlar.
Mansup mirasçıların iktisabı, kendilerini nasbeden muteveffanın vefatından başlar. Kanuni mirasçılar, zilyedlik hükümlerine tevfikan mansup mirasçıların hisselerini teslime mecburdurlar."
2- "Tescil" kenar başlıklı 633. maddesinde, "Gayrimenkul mülkiyetini iktisap için tapu siciline kayıt, şarttır. Bununla beraber işgal, miras, istimlak, cebri icra tarikleriyle veya mahkeme ilamı ile bir gayrimenkulü iktisabeden kimse tescilden evvel dahi ona malik olur.
Fakat tescil merasimi ikmal edilmedikçe temliki tasarrufta bulunamaz.",
II- 2644 sayılı Tapu Kanununun 35. maddesinde "Tahdidi mutazammın kanunî hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartile yabancı hakikî şahıslar Türkiye"de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler.",
Hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, mülkiyet ve miras hakkı, temel haklar kapsamındadır. Bu haklar, kural olarak yabancı ve vatandaş ayırımı yapılmaksızın herkese tanınmış ve ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği kabul edilmiştir.
Mülkiyet ve miras hakkına getirilen sınırlamaların kanunla yapılması, sınırlamanın konusunun ve kapsamının tereddüt yaratmayacak kadar açık olması, kanun hükümleri yorumlanırken hakların daraltılmasından ziyade korunmasına özen gösterilmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.
Mahkeme yaptığı inceleme sonunda, murisin ölüm tarihi itibarıyla mütekabiliyet şartının gerçekleştiğini tespit etmiş, aksinin varlığı kesin ve sabit delillerle ispat edilememiştir. Verilen karar usule ve kanuna uygun bulunduğundan onanması gerekirken, eksik inceleme gerekçesiyle bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.