8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5469 Karar No: 2010/5950 Karar Tarihi: 9.12.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5469 Esas 2010/5950 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/5469 E. , 2010/5950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetlik şerhinin iptali ve zilyet olduğunun şerh verilmesi
Ahmet Kaplan mirasçıları; ... ve müşterekleri ile Hazine, .... ve ... aralarındaki zilyetlik şerhinin iptali ve zilyet olduğunun şerh verilmesi davasının kısmen reddine ve kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.04.2006 gün ve 73/192 sayılı hükmün davalı ... ve Ümmühani Yıldırım vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 22.11.2007 gün ve 2007/3134 Esas ve 2007/6624 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve kesinleştiği, davalı ... vekili sıfatıyla ...tarafından tavzih isteğinde bulunulduğu anlaşılmış olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 5.11.2001 gün ve 1999/170 Esas, 2001/634 Karar sayılı kararının davalı Hazine vekili ve davalı gerçek şahıslar ... ile Ümmühan Yıldırım tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.9.2005 gün ve 2005/6482 Esas, 2005/6089 Karar sayılı ilamıyla onama ve bozma yapılmıştır. Onama bölümünde davacı ...’ın 952 numaralı parsel içerisinde zilyetliğinde bulunan yer bakımından “…davacının payı gözetilerek 952 nolu parselde zilyet olduğu hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi yönündeki hüküm fıkrasının açıklanan nedenlerle onanmasına” denilmiştir. Sözü edilen bu bölüm karar düzeltme yoluna başvurulmadan kesinleşmiştir. Yerel mahkeme 1999/170 Esas ve 2001/634 Karar sayılı kararının arka tarafına verdiği kesinleşme şerhinde; “…davacının (...’ın) payı gözetilerek 952 nolu parselde zilyet olduğu hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi” cümlesi yerine “...davacı Ahmet Kaplan’ın zilyet olduğunun, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi..” ibaresinin yazılması üzerine davalı ...’ın oğlu ... 15.7.2010 tarihli dilekçesiyle yukarıda açıklanan şerh bakımından tavzih isteğinde bulunmuştur. Davalı ...’ın oğlu Mehmet oğlu ... davada taraf değildir. Annesine ait işlerinin yürütülmesi için annesi tarafından kendisine vekaletname verilmiş ise de, bu vekaletnameye dayanarak mahkemelerde iş takibi yapması, davalarda kendisini temsil etme ve işlemleri görme olanağı bulunmamaktadır. Yetkisiz kişi tarafından yapılan başvurunun bu nedenle değerlendirme olanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki tavzi edilecek bir durum da söz konusu değildir. Hata; yerel mahkemenin onama ilamındaki açıklamaya aykırı olarak kesinleşme şerhine verdiği meşruattan kaynaklanmaktadır. Yani yerel mahkemece, yapılan işlemden kaynaklandığı görülmektedir. Yukarıda Dairece yapılan açıklama gözetilerek bozma ilamındaki ibarenin aynı kesinleşme şerhinde yer alması gerekir. Bu maddi bir hata olup, yetkili ve davada taraf durumunda bulunan ve hukuki yararı olan kişilerden herhangi birinin yerel mahkemeye başvurması üzerine HUMK. nun 80 ve 459. maddeleri gereğince kesinleşme şerhindeki bu hatanın mahkemesince her zaman düzeltilmesi mümkündür. Açıklanan nedenlerle ... tarafından yapılan başvurunun yetkisiz kişi olması ve hukuki yararının bulunmaması nedeniyle REDDİNE, dosyanın açıklanan nedenlerle yerel mahkemeye İADESİNE, 9.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.