19. Hukuk Dairesi 2017/2083 E. , 2019/439 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davaya konu çeklerin davalılardan ... Boya...Ltd. Şti.’ ne herhangi bir mal ve hizmet alımı olmaksızın bankalarda kullanılacak kredilere teminat olarak verilmek üzere protokol yapılarak hatır çeki olarak verildiğini, bu davalının aradaki anlaşmaya aykırı olarak çekleri diğer davalı ... şirketine ciro ettiğini, dava konusu çeklerle alacağı temlik alan davalı ... şirketinin çeklerin gerçek bir mal veya hizmet alımına ilişkin olup olmadığını, buna ilişkin ibraz edilen tevsik edici nitelikteki faturanın bu çeklerle ilgili olup olmadığını davacı şirketten yazılı olarak teyit etmesi gerekirken bu yasal yükümlülüğü yerine getirmeyerek davacı hakkında icra takibi yaptığını ileri sürerek, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... AŞ vekili, davaya konu çeklerin faktoring mevzuatına uygun olarak faturalar incelendikten sonra sözleşme imzalanarak temlik alındığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Boya...Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davaya konu çekleri hatır için verdiğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralı ve basiretli tacir ilkesine aykırı olduğu, davalı ... şirketinin çekleri alırken mevzuata uygun olarak yeterli inceleme ve araştırmaya yaptığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu çeklerin keşidecisi davacı, birinci ciranta davalı ... Boya...Ltd. Şti. olup, hamili davalı ...Faktoring A.Ş." dir. Davacı ile davalılardan ... Boya...Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşme ile çeklerin bedelsiz olduğu ve hatır çeki olarak düzenlendiği konusunda sözleşme imzalanmıştır. Bu durumda davacı tarafından çeklerin bedelsizliği davalılardan ... Boya...Ltd. Şti.’ ne karşı şahsi defi olarak her zaman ileri sürülebilir. 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu"nun 9/2 maddesi ""Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez"" hükmünü içermektedir. Yasa metninden de anlaşılacağı üzere, faktoring şirketinin, faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Nitekim, faktoring işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K sayılı kararında da açıkça belirtilmiştir. Öte yandan aynı kararda faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. Faktoring işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden 6361 sayılı Yasanın 9/2 ve 6098 sayılı TBK"nın 188/1.maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre borçlu, faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu def"ileri alacağı faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. 6361 sayılı Yasanın 9/2. ve TBK"nın 188/1. maddesi karşısında faktoring işleminin tarafları arasındaki ilişkiler yönünden şahsi def"ilerin ileri sürülebilmesinde faktoring şirketinin iyi niyetli ya da kötü niyetli olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; Davacının, davalılardan faktoring işleminin tarafı olan ... Boya...Ltd. Şti. "ne borçlu olmadığı aralarındaki sözleşme ile belirlenmiş olup davacının bedelsizlik defini davalı ... şirketine karşı ileri sürmesi mümkün olduğundan davanın kabulü gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.