Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2097 Esas 2018/6891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2097
Karar No: 2018/6891
Karar Tarihi: 20.09.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2097 Esas 2018/6891 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/2097 E.  ,  2018/6891 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalıların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, 16.05.2012 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan eden sigortalıya yapılan masraf ve ödemelerden oluşan Kurum zararının rücûen tazmini istemine ilişkindir. 506 sayılı Kanunun 87. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 12/son maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir. Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir. İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.


    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece davaya konu talepler bakımından alt işverenin sorumlu olmadığı bir durumda asıl işveren olan davalı otel işletmesinin sorumlu tutulması isabetsizdir. Davalı işveren şirketin somut dava sebebiyle bir sorumluluğun bulunmamasının yanı sıra, tedavi giderleri bakımından davaı sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ve şoförlerinin de yararlanması gerekmekte olup, zorunlu mali mesuliyet poliçesi limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle, adı geçenlerin de sorumlulukları sona erecektir. Buna göre somut dava da, 6111 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tedavi giderlerinin tahsilinin kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılar........ iadesine, 20.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.