Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlunun banka hesabına haciz konulduğu, borçlunun ise haciz konulan hesabın maaşlarının yattığı hesap olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.
Mahkemece, bloke konulan hesabın ne hesabı olduğu sorulmamış, hesap ekstresinin gönderilmesi istenmiştir. Gönderilen banka hesap ekstresinin incelenmesinde, her ayın 27 veya 28"inde maaş ödemesi adı altında hesaba para yatırıldığı görülmektedir. Bu haliyle haciz konulan Ziraat Bankası Bekilli Şubesindeki borçluya ait hesabın maaş hesabı olduğu açıktır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 1, 2 ve 4.maddelerine göre, 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların bu kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 Sayılı Yasanın haczedilmezliğe ilişkin 93.maddesi hükmünün uygulanması gerekir. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir, aylık ve ödenekler, borçlunun muvafakatı bulunmadıkça nafaka borçları dışında haczedilemez.
Somut olayda, borçlunun T.C. Ziraat Bankası Bekilli Şubesindeki hesabına yatan emekli maaşına, borçlunun muvafakatı olmaksızın haciz konulduğu dikkate alındığında, 5510 Sayılı Kanunun 93.maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi doğru değildir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.