Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4174 Esas 2018/4724 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4174
Karar No: 2018/4724
Karar Tarihi: 29.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4174 Esas 2018/4724 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçuyla mahkum edildiği belirtiliyor. Kararda, yerel mahkemenin yapılan bir hata sonucu dosyada sanık olmayan bir şahsın savunmasına yer verdiği ve bu durumun sonuca etkili olmadığı vurgulanıyor. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve iddiaların eksiksiz bir şekilde tartışıldığı ifade ediliyor. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yersiz olduğu belirtilerek, temyiz davasının esastan reddedildiği ve hükmün onandığı karara varılmıştır.
Kararda şu kanun maddelerine yer verilmiştir:
- Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/6-9, 63/1. maddeleri
- 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi.
16. Ceza Dairesi         2018/4174 E.  ,  2018/4724 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/6-9, 63/1. maddeleri ve
    3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca mahkumiyet
    kararına yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan
    reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanı ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkeme gerekçeli kararında yapılan maddi hata sonucunda, dosyada sanık olmayan ve ilgisi de bulunmayan “Salih Fırat” isimli bir şahsın savunmasına yer verilmesi, değerlendirilen savunmanın sanığa ait olması karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.